2015 Genel Seçim Değerlendirmesi

2015 Genel Seçim Değerlendirmesi

2015 genel seçim sürecinde siyasilerin söylemleri daha çok sosyal devlet projeleri üzerine idi. Mesela partiler asgari ücret konusunda adeta yarışırcasına halkın huzuruna çıktı. Konuşulan ekonomik politikalar Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modelinden (MEM) (ç)alıntılar şeklindeydi.

Seçim süreci boyunca çok ciddi hukuksuzluklar yaşandı. Bir kere baraj başlı başına bir hak ihlali idi. Siyasi partilere devletçe verilen seçim yardımları adaletsiz idi. Devletin televizyonu başta olmak üzere basın yayında sanki 4 parti seçime giriyor şeklinde algı oluşturuldu.

Ülkemizde seçmenin karakteri doğruyu tercih etmekten ziyade, yanlışı cezalandırma şeklinde olmaktadır. Bu seçim bir “tercih değil, bir tepki seçimi” olarak gerçekleşmiştir. Bir taraftan AKP'nin halkı mağdur eden politikaları karşısında HDP empoze edilmiş;  diğer taraftan AKP'lilere dönük olarak hükümette kalıp kalmama mücadelesi olduğu anlatılmıştır.

HDP açısından ise, Kürt halkına dönük var olma veya yok olma seçimi olarak gösterilmiştir.

Diğer taraftan HDP'nin yükselişi karşısında MHP öne çıkartılmaya çalışılmıştır. Özet olarak seçmen birbirinden farkı olmayan partilerden birisini tercihe yönlendirilmiştir.

...

AKP devletin imkânlarını arkasına almasına rağmen yüzde 10 a varan oy kaybına uğramıştır.

AKP niçin halk tarafından cezalandırılmıştır:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti lideri gibi davranmıştır;  anayasal olarak hakkı olmadığı halde, kendini başkan yerine koymuştur.

Demokratik açılım dendi ama bu açılımın ne olduğu resmi olarak ifade edilmedi. Adeta milletten ve devletten saklanarak bir süreç yönetilmeye çalışıldı.

Ekonomik kriz aldı başını gitti. Makro ve mikro ekonomik göstergelerdeki kötüleşme zirve yaptı.

Gençlik merkezli olarak toplum, gezi parkı eylemleri ile sesini duyurmaya çalıştı. Ancak mesajı alması gereken hükümet, ülkeyi kamplara bölecek söylemler kullanmayı tercih etti.

Dinimiz İslam istismar edildi. Domuz eti kasaplık et haline getirildi, zina suç olmaktan çıkartıldı. Bütün bu sebepleri arttırmak mümkündür.

Muhalefet ise bütün bu yaşanan sorunlara dönük bir çözüm üretemedi. Daha çok kişisel eleştiriler üzerine siyaset yapıldı. Seçimi CHP alkışlama, MHP birlikte yürüme, HDP ise halay çekme üzerine bina etti.

BTP ise sürekli çözümü anlattı. Uyutulan halkı uyandırmak için çaba sarf etti.

BTP kadroları yurt çapında ciddi çalışmalara imza attılar. Bu seçim yapılan stand çalışmaları ile bizzat halkla iç içe olundu. Sadece kendi gözlemim değil, bütün BTP kadrolarının ortak görüşü şu: Kiminle konuşuldu ise, dakikalar içinde BTP’nin 5 bin TL asgari ücret vereceği konusunda ikna edildi. Tarafsız anketlerde görülen BTP’nin baraj diye bir sorunu yoktu.

Bağımsız Türkiye Partisi bu seçim sürecinde 7 den 70 şe bütün Türk milletine ulaşmasını bilmiştir. Millete haklarını hatırlatmıştır. Hakkının ne olduğunu anlatmıştır.

Sosyal medyada başarılı bir kampanya yürütülmüştür.

Basın yayın etkili olarak kullanılmıştır.

Seçmenle birebir görüşülerek oy sözü alınmıştır.

Kamuoyu nezdinde ciddi anlamda BTP rüzgârı esmiştir.

...

Son tahlilde, seçim sonuçlarına göre ülkemizde hiçbir parti tek başına hükümet kuramıyor. Koalisyon veya azınlık hükümeti kurulsa da bir erken seçim görülmektedir. Çünkü AKP, CHP, MHP ve HDP’nin ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarını çözecek plan ve projeleri yoktur. Kendi aralarında toplum mühendisliği ve algı yönetimi ile oy transferi yapma gayreti dikkat çekmektedir.

Önümüzdeki süreçte muhalefet AKP'nin iktidarı boyunca üstünü örttüğü yanlışlarını deşifre etmeye odaklanmıştır.  AKP ise bugüne kadar yol açtığı bütün eksik ve yanlış uygulamalarının faturasını seçim sonucuna bağlamaya çalışmaktadır.  Öyle veya böyle ortada bir çözüm görülmemektedir.

Türkiye'nin bu kadar derin problemlerinin tek çözümü Milli Ekonomi Modeli ile mümkün olacaktır. Seçimde BTP'ye hakkını vermeyen seçmen, kaybedenin kendisi olmuştur.

Genel seçimlerin bir de gelecek seçimlere dönük bir sonucu vardır. BTP lider, kadro ve projeleri ile hükümete alternatif olarak sürekli seçmenin gündeminde olacaktır. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş beyin teşbihiyle, bir top ne kadar denizin içine batırılmaya çalışılırsa çalışılsın, bir fırsatını bulur ve daha büyük hızla suyun üstüne çıkmasını bilir. BTP de ne kadar gizlenmeye, bastırılmaya çalışılırsa çalışılsın, büyük bir süratle yükselecek, hak ettiği iktidara gelecektir.