ABD Rusya'ya Türkiye Kartını Gösterdi

"önce Hükümet ve TSK Test Edildi"



Türk askerinin ve hükümetinin duruşunu ve tepkisini ölçmek için
Kuzey Irak'ta, ABD askerleri tarafından askerimizin başına çuval
geçirildi. TSK'dan da Türk hükümetinden de bir tepki gelmedi. Hatta nota
çekecek misiniz, tepki koyacak mısınız, diplomatik bir sorun olarak
görecek misiniz sorusuna sayın başbakan "bu bir müzik notası değil'
şeklinde cevap vermişti. Böylece batı Türkiye'nin teslimiyetini görmüş oldu.

İçteki test ise, hükümetin Oslo'da yaptığı görüşme idi.

PKK ile Oslo'da yapılan görüşmelere kadar bunlar devekuşu misali
yürütülüyordu. Yani ben görmedim veya almam ama yan cebimi koy mantığı
ile yürütülüyordu. Milletin tepkisinden korkarak biraz da karşıymış gibi
duruluyordu. Görüşmeler kamuoyuna sızdığı zaman başbakan Erdoğan
görüşenleri şerefsizlik ve namussuzlukla itham etmişti. Daha tükürdüğü kurumadan, görüşmelerin bizzat kendisi tarafından yönlendirildiğini ifade etmişti.
Burayı iyi irdelemek gerekir, sıradan bir insan bile olsa bilgisi
dahilinde ve bizzat kendisinin yönlendirdiği bir hadisede bu şekilde
konuşmaz. Hele bu ifade tarzı kendine dönebilecek bir konuda,
şerefsizlikle itham edilmez. Bu hareketin psikoanalizini yapmak
gerekir. Psikoloji deki kişisel savunma mekanizmalarını az çok hepimiz
biliriz. Psikoloji kitapları, “insanın kendisinde görmek
istemediği eksik, yersiz davranışları, beğenmediği duygu, düşünce, istek
ve amaçları başkalarına ya da çevresine yüklemesi davranışını”
yansıtma
başlığı altında anlatırlar. Kişi kendisinin olumsuz, çirkin, hatalı
istek ve tutumlarını başkalarına yakıştırır. Bu tanımlama tam da sayın
başbakan Erdoğan'ın halini anlatmaktadır. Başbakanın şerefsizlikle itham
edişi gizlediği sırlarla ilgilidir. Bu sırlar bizzat Erdoğan tarafından
hazmedilmiş değildir. Kendisini dahi rahatsız edecek bu davranışları
yapmaya kendini neden mecbur hissetmektedir.

"Milletimiz Gereken Tepkiyi Vermemiştir"
Bu hareketin topluma dönük yönü ise bir test olmasıdır. Bu defa toplumun duruşu ve refleksleri ölçülmüştür. Bu defa milletin de TSK ve hükümet gibi refleksleri ölçülmüştür. Millet de gereken tepkiyi vermemiştir.

Bu test sonuçları, ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar için kayda değer verilerdir.

Devletimiz ve milletimizin varlığı ve bütünlüğü için ise tehlikeli bir durumdur.

Bu vasatta iç ve dış politikadaki gelişmeleri değerlendirmek
gerekir. Görülecektir ki son dönemde yapılan uygulamalar sanki çip
takılmış bir robot davranışları gibi gerçekleşmektedir. Suriye konusunda
yapılanlara bakar mısınız Allah aşkına! Hadi Suriye'yi karşına aldın
senin Irak'la, İran'la, Rusya'yla ne sorunun olabilir. üstelik dış
ticaret ve enerji de neredeyse muhtaç olduğun ülkelere Amerikan'ın
menfaatleri adına nasıl kafa tutabilirsin.

"Ey Millet Uyan Artık, Kumar Senin üzerine Oynanıyor"

PKK konusunda ABD'nin istihbaratını tam anlamıyla bizimle
paylaşmadığı, bazı kereler yanlış istihbaratla faturası ağır ciddi
yanlışlara sebep olduğu da bilindiği halde nasıl bu ülkenin sözü ile
hareket edilebilir. İşte yaşanan son Rusya-Şam seferini yapan sivil
uçağın indirilme krizi.

Uçağı indirin diye talimat veren pardon istihbarat veren dış
iradenin maksadı uçakta olması muhtemel bir silah veya mühimmatı ele
geçirmek değildir. Rusya'nın istediği silah veya mühimmatı veya istediği
her şeyi Suriye'ye ulaştırmaya zaten gücü yeter. üstelik Rusya'nın
Suriye'de askeri üsleri var, gemisi var, askeri var özet olarak zaten
Rusya Suriye'yle bir bütün. Bu hadise ile Türkiye'nin safını daha çok
belirlemesi istenmiştir. ABD Rusya'ya karşı Türkiye kartını ileri
sürmüştür. ABD kart sürme siyasetini çok iyi bilir. Yıllardan beri
elindeki Kürt kartıyla, bilmem hangi kartla Türk siyasetini yöneten ABD
şimdi de Türkiye kartı ile Rusya'ya müdahale etmek istemektedir.

Evet, Türk hükümeti oyuna gelmiştir ama Rusya'nın elindeki enerji başta olmak üzere kartlarını da unutmamak gerekir.