Açılan fasıllar ve ülkemizin başına örülen çoraplar

Açılan fasıllar ve ülkemizin başına örülen çoraplar

Avrupa, Türkiye’den gelecek mültecileri istemiyor. Mültecileri tampon bölge olarak kabul ettikleri Türkiye’de alıkoymak için güya vize serbestisi olacak. Bu çerçevede AB ile yeni fasıllar gündeme geldi; fasılın konusu ekonomi ve para politikası. Gayeleri; ülkemizde serbest piyasa ekonomisini daha çok hâkim hale getirmek ve para politikası kapsamında ise başta Merkez Bankasını tamamen özerk hale getirerek, devleti yetkisiz bırakmak. Neticesi, global güçlere teslim edilmiş bir Türkiye.

Bu fasılın açıkladığı doğrudur, ancak bunun sonunda yine AB’ye üyelik gelmeyecek ve yine vize serbestisi sonucu çıkmayacak.

Bir kere ABD olsun batılı devletler olsun bir konuda karar verirken bunun sonuçları üzerinden hareket eder. Bu bir devlet duruşudur, o ülkenin devlet politikasıdır. Bu maalesef bizim ülkemizde artık kalmamıştır.

AKP hükümetinin ortaya koyduğu kuyruk siyaseti bakın ülkeyi ne hale getirdi:

Hükümetin uyguladığı dış politika ve diplomasi adeta yerlerde sürünüyor.

Suriye ile dost olacaksınız, devlet başkanı Esad ile yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmeyecek ama bir gece içinde düşman olacaksınız.

Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan oluşumu için önce bizim kırmızı çizgimiz diyeceksiniz ardından peşmergeleri eğitmek için Irak merkezi hükümetine rağmen Musul’a asker göndereceksiniz. Irak hükümeti askerini geri çek dediğinde,“hayır” diyeceksiniz ardından bir hafta geçmeden bu kararın tersine hareket edeceksiniz.

İsrail’e “one minute” diyeceksiniz, ardından İsrail ile barış mesajları vereceksiniz.

Sayılabilecek o kadar ters icraat var ki, hangi birinden bahsedeceğiz.

Burada dikkat çekmek istediğimiz nokta şu:

Ankara bir konuda karar verirken ya sonunu düşünmüyor veya düşünmemiş gibi yapıyor. Oysa Ankara’nın batılı stratejik ortakları,Türkiye’nin hangi adımdan sonra ne yapacağını çok iyi biliyor. Topluma adım attırıcı hazmettirici hareketleri çok iyi planlıyor.

İsrail Akdeniz’de ABD destekli aramalar sonucunda, petrol ve doğalgaz kaynaklarına ulaşır. Sıra gelir bunun Avrupa’ya satışına. En ekonomik yol Türkiye üzerinden satmaktır. Ancak seçim sürecinde bunu kamuoyuna anlatmak epeyce zordur. Nitekim öyle de oldu. AKP her zaman ki gibi İsrail aleyhtarı söylemler kullandı. Ancak seçim sonrası ve Rusya ile hiç yoktan ortaya çıkartılan kriz sonrasında, doğalgaz aldığımız Rusya, İran ve Irak ile Ankara’nın arası açıldı. İşte tam da bu sırada bugünleri bekleyen İsrail kurtarıcı bir el gibi ülkemizin üzerine uzandı, Türkiye’ye doğalgaz satabileceğini ifade etti. Basın yayın başladı milleti yaylım ateşine almaya, neymiş efendim -İsrail-Türkiye doğalgaz boru hattı iki ülkenin de çıkarınaymış…

Batı yine Ankara’nın başına çorap örmeye devam edecek. Beklenmedik olayların içine giren Ankara her defasında Haçlı -Yahudi ittifak ile daha çok haşrolacak. Elini verdi, kolunu kurtaramayacak.

Bu akıbet, ne de kötü bir akıbettir.