Algı yönetimi ile peynir gemisi yürümüyor

Algı yönetimi ile peynir gemisi yürümüyor

Sosyal devlette, vatandaş haklarını doya doya yaşar. Bunun
yolu ekonomik bağımsızlıktan geçer. Can emniyeti, mal emniyeti, seyahat
özgürlüğü, eğitim, barınma ihtiyacı hangi parayla olacak. Piyasalar
durgun. Ekonomide çarklar dönmüyor. 2 bin TL asgari ücret ile nasıl geçim
sağlanacak, 1100 TL emekli maaşı alan vatandaş nasıl geçinecek. İşin bir
başka yönü, özel sektörün bu maaşı verecek gücü de yok. Yetmedi asgari
ücret artınca işletmenin vereceği vergiler de ciddi anlamda arttı.

Bir taraftan köprüler yaptık, tüneller yaptık diye mangalda
kül bırakmıyorlar. Oysa yapılan yabancı iştirakçilerin yaptıkları yap işlet
devret adı altında milleti borçlandırmak. Örneğin Osmangazi Köprüsünün fiyatı
her yılbaşında güncelleniyor. Burada ölçüt ABD’deki enflasyon ve 2 Ocak tarihli
döviz kurudur.

Cari ücret (35 dolar + KDV) 41 dolar olduğuna göre dolar
kurunu 5.28 olduğunu kabul edersek, toplam ücret 216.48 TL.dir

Osmangazi’de otomobil geçiş ücreti, 1 Ocak’ta % 43.62 artış
ile 103.05 TL’ye çıktı. Dikkatten kaçmaması gereken bir kıstas daha var. O da
günde 40 bin aracın geçişi anlaşma ile yapımcı firmaya garanti edilmiş. Yani
Osmangazi köprüsünden her araç geçtiğinde (216.48 - 103.05)  113.43 TL devlet zarar ediyor. Yetmedi yeter
sayıda geçmeyen otomobil başına da 216.48 TL hazine zarara giriyor.

Bu zararlar nereden tahsil ediliyor. Maaşlardan,
vergilerden, doğal gaz, elektik faturalarından ezcümle vatandaştan tahsil
ediliyor. Bırakınız köprüden geçmeyi köprüden haberi olmayan vatandaşta zarara
ortak ediliyor. Neymiş köprü yapmışlar. Madem köprü yapılacak kendi öz sermayemiz
ile kendi iş gücümüz, kendi teknolojimiz ile yapmaktır asıl olan. Olmadı yine
yapacaksan, asıl olan vatandaşa zarar vermeden yapabilmektir.

Memurun maaşına % 12.76'lık artış yapacaksın, emeklinin
maaşına %10-12 lik zam ile yetin diyeceksin ama köprüye  %40’ın üzerinde zam yapacaksın; bu adaletli
bir uygulama değildir.

Bakın size bir tezattan bahsedeyim. Geçtiğimiz gün bir anne
3 yaşında çocuğunu Bursa da bir AVM ye terk ediyor. Gerekçesi
fakirlik. Diğer yandan Bursa'nın Orhaneli ilçesinde 500 milyar dolarlık
mermer rezervinin varlığı tespit ediliyor.

Bugün ülkemizde malzeme var. Olmayan, unu, yağı, şekeri
kullanıp helva yapacak ustadır.

Umudumuz var, çözümümüz var. Bakınız BRICS
devletlerindeki 4 milyar insan MEM’den istifade ediyor. Başta Çin ve Rusya
olmak üzere BRICS devletleri Prof. Dr. Haydar Baş beye ait olan Milli
Ekonomi Modelini uyguluyor.  MEM ile devlet millet ortaklığı ile maden
varlığımız işletilecek. Vatandaş zengin olacak, devlet zengin olacak. Bu Haydar
Baş ile olmak, BTP’li kadroları işbaşına geçirmek ile mümkün olacaktır. Duyduk
duymadık demeyin.