“Ali’siz Alevilik” bir Nifak Projesidir

Demek esas olan bu milleti köklerinden koparmak, milletin önderlerini devre dışı bırakmak. Şunu açıkça itiraf etmek durumundayız. Hacı Bektaş-ı Veli olmasaydı, Anadolu'da bir Türk İslam medeniyeti de olmayacaktı, siz de olmayacaktınız, biz de olmayacaktık. İşte bu gün yapılmak istenen bu bölücülüğün sebebi geçmişten intikam almak içindir.

Hz. Ali ve Ehl-i Beyt sevgisi, Ehl-i Beyt'i sevenleri sevme ve Ehl-i Beyt'i sevmeyenleri sevmeme Alevîliğin temel esaslarındandır. Biz Sünniler de Hz. Ali'yi seviyoruz, Ehl-i Beyt'i sevenleri seviyor, Ehl-i Beyt'i sevmeyenleri yeriyoruz. Neden mi çünkü kuran da Allah böyle buyuruyor, peygamberimiz hadiste böyle buyuruyor da ondan. Görüldüğü gibi Hoca Ahmet Yesevi olsun, Hacı Bektaş olsun, Taptuk Emre olsun, Yunus Emre olsun Anadolu'nun malıdır. Alevilerin ve Sünnilerin de ortak paydasıdır.

Alevilik ve Sünnilik birbirinin karşılığı değildir. Suni bir ayrımdır. Alevilik köken olarak Hz. Ali efendimizi sevmektir. Zaten Ehl-i Beyt'i sevmek imanımızın gereğidir. Oynanan oyunların büyüklüğüne bakın ki zenginliğimiz olması gereken öz değerlerimiz bir ayrılık sebebi olarak gösterilmiştir. AB ilerleme raporlarında Alevilik ayrı bir inanç grubu olarak belirtilmektedir. Türkiye'deki azınlık gruplarından bir grup olarak gösterilmesi ülkemizin ulus devlet yapısını bozmak önce federasyon arkasından bölmek ve parçalamak içindir. Bütün bu yapılanlar milletin kimyasını bozmak içindir. Sosyal dokunun iyi anlaşılması ve temel dinamiklerimize önem verilmelidir. Ancak o zaman varlığımızı koruyabiliriz.

Son dönemde ortaya atılan “Ali'siz Alevilik” bir nifak projesidir. Aleviliği köklerinden koparmak için tezgâhlanmıştır. Bu yaklaşım olsa olsa Avrupa birliğinin ülkemiz üzerinde ki yıkım projelerinin alt yapısını oluşturmak içindir. Dikkat edecek olursak etnik ayrımcılığın ve din dışılığın propagandasını yapmak için de aleviler kullanılmak istenmektedir. Bu oyun, dinlerarası diyalog projesinin bir benzeridir. Vatikan projesi olan Peygamberimiz Hz. Muhammed 'siz bir İslam anlayışı olan dinlerarası diyalog neyse Hz. Ali'nin yok kabul edildiği Ali'siz Alevilik de odur. Sonuçta ne İslam kalır, ne Kur'an kalır; ne Sünnilik kalır ne de Alevilik kalır. Bu canı çıkmış bir insana da teşbih edilebilir. Sonuç cansız bir ceset hükmündedir. Ali'siz Alevilik iddiasında bulunanlar Aleviliği müsteşriklerin bakış açısıyla ele almaktadırlar. Kaynak olarak Kuran-ı Kerim, Hadis- i Şerifler ve 12 imamın hayatı ve sözleri yok sayılmakta; müsteşriklerin sözlerinden hareket edilmektedir. Hz. Ali'nin şahsında Ehl-i Beyt inancı ve bağlılığı ortadan kaldırılmak istenmektedir. Yani Müslümanları paramparça etmek, bütün kutsallarını ellerinden almak ve onları parçalamak ve yutmak. Bu yaklaşımlar baştankara anlayışla menfur emellerin gerçekleştirme girişimleridir.