Asgari Ücretin Sahtesinden Sakının

Asgari Ücretin Sahtesinden Sakının

İktidar partisi dahil siyasi partilerin seçmene vaad ettikleri ekonomik ve sosyal politikalar son genel seçimlere damgasını vurdu. Partiler 2002 seçimlerinden beri ekonomik ve sosyal politikaları ile seçmenin huzuruna çıkan BTP'yi her geçen daha çok taklit ediyorlar.

BTP, parti programına dahil ettiği Prof. Dr. Haydar Baş beye ait olan “Milli Ekonomi Modeli”ni her zaman ve zeminde gündeme getiriyor. Özellikle 7 Haziran seçimlerinde BTP Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş beyin asgari ücreti 5 bin TL. olarak açıklaması kamuoyunda ciddi yankı buldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tutun da birçok bakan ve basın yayın kuruluşları bunu gündem etti. BTP’yi taklit eden diğer siyasi partiler de teker teker asgari ücret açıklamak zorunda kaldılar. Sadece AKP buna itiraz ederek, asgari ücretin artması zarar verir demiş ve asgari ücret konusunda ketum davranmıştı. Gelelim 1 Kasım seçimlerine. Bu defa asgari ücret artıranlar kervanına AKP de katıldı. Daha önceki seçimlerde tükürdüğünü yutarak AKP’de seçim vaadlerini Prof. Dr. Haydar Baş beyin sosyal politikaları üzerine bina etti. Öyle ki, bazı projelerde kelime değişikliğine bile gitmeden cümlesi cümlesine kopya yoluna gittiler.

Ne kadar güzel diyebilirsiniz; öyle ya önemli olan millete güzellik yaşatmak, ha o yaşatmış ha bu yaşatmış. Doğru ama işin aslı böyle değil. Asgari ücreti arttıracak ve Sosyal Devlet politikalarını uygulayacak olan bir tek BTP'dir.

Neden mi diyeceksiniz?

Çünkü projeleri için kaynak gösteren tek parti BTP de ondan. Türk siyasetinde ilk defa madenlerimizi gündem eden Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur. Ülkemizin 3 katrilyon dolar yer altı kaynakları vardır. 2 trilyon dolarlık da GSMH (gayri safi milli hasıla) sı vardır. Bu kalemlerden elde edilecek senyoraj ise yıllık 4 trilyon liradır. Bu paranın dörtte biri bile, ülkemizde ki 20 milyon asgari ücretle çalışanın parasını vermek için yeter, artar bile. Aynı zamanda piyasalara giren bu taze para, ekonomide canlılık da sağlayacaktır.

Gelelim diğer partilere. Bunlar ise açıkladıkları asgari ücrete kaynak olarak, bütçeyi gösteriyorlar. Gelin devletin ekonomik göstergelerini bir hatırlayalım.Bütçe açığı 22 milyar TL, cari açık 42 milyar dolar, dış ticaret açığı 82 milyar dolar. Peki, nasıl oluyor da bütçe kaynak olarak gösteriliyor. AKP’si, CHP’si, MHP’si, HDP’si milletin bir cebinden alıp diğer cebine koymayı planlıyor. Bütçe açığını kapatmak için vatandaşa daha fazla vergi salacaklar, daha çok ceza vuracaklar, tüketim mallarına daha çok zam yapacaklar.

Gelelim esnafın ve piyasaların başına geleceklere. Asgari ücretin artması ile işverenin cebinden daha çok para çıkacağı için hem maaş veremeyecek, hem de maliyetler artacağı için piyasada enflasyon daha da artacaktır. İşin özü, reel kaynağı olmayan asgari ücret arttırma hikayeleri ile millete tuzak kurulmaktadır.

BTP’nin uygulamasında ise, işveren 5 bin TL asgari ücretli çalışana bin TL verecek, 4 bin TL sini ise devlet ödeyecektir. Böylece cebine para giren millet kazanacak, piyasalar canlanacak devlet kazanacaktır. Millet tercihini yaparken başına gelecekleri iyiden iyiye düşünmeli ona göre hareket etmelidir. Aksi halde son pişmanlık fayda vermeyecektir.