Azerbaycan: İki Devlet, Tek Millet Bağlılığı

Azerbaycan: İki Devlet, Tek Millet Bağlılığı

Prof. Dr. Dünyamali Veliyev Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın dostlarından birisi idi. Hakka yürüdüğünü haber aldığımızda son görevimizi yerine getirmek üzere Bakü'ye gittik. Bakü bizi bağrına bastı desek abartmış olmayız. 

Azerbaycan’a daha önceden çok kereler gitmiştik. İlk gidişimiz Haydar Baş hocamızın doktora imtihanına rastlar. Bilim heyetinin önünde kim hoca kim talebe ayırt etmenin zor olduğu bir imtihandı. Haydar Baş hocamız yaptığı çalışmalarla adeta Azerbaycan'ın gönlünde taht kurdu. O Azerbaycan'ı sevmiş Azerbaycan'da onu sevmişti. Bu dostluk halesi içinden bir isimdi Dünyamali Veliyev. 

Bir başka seyahatimiz 25-26 Mart 2006 tarihlerine rast gelir. Bu tarihten sonra da değişik vesileler ile Azerbaycan’a seyahatlerimiz olmuştur.  II. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi Bakü’06 Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi organizesinde düzenlenen kongrenin yapıldığı mekanları da tekrar gördük. Hatıralarımız canlanmış oldu. 

Azerbaycan'daki dostlarımız bizi İçeri Şehir ve özellikle Bibi Heybet bölgesinde gezdirdiler. 

Azerbaycan, zengin yer altı kaynaklarına sahip bir ülke olarak ön plana çıkıyor. Özellikle petrol rezervleri, Bakü'den Hazar Denizi'ne kadar uzanan bölgede yoğun bir şekilde bulunuyor. Gezdiğimiz bölgelerde, petrolün topraktan nasıl fışkırdığını gözlemledik ve bu zenginliğin Azerbaycan'ın kalkınmasına nasıl katkı sağladığını anladık. Petrol hususunda 1994’de Haydar Aliyev’in yürüttüğü başarılı politikalar sayesinde kazanılan uğurların da altını çizmeliyiz. 

Azerbaycan'ı sadece petrolle sınırlamak haksızlık olur. Ülkenin tarihi ve kültürel zenginlikleri, gönüllerimizde derin izler bıraktı. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, modern yapılar ve planlı şehircilik anlayışıyla büyülenirken, tarihi ve kültürel dokusunu da koruyan bölgelerde, geçmişle günümüzün mükemmel bir uyum içinde buluştuğunu gözlemledik. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de şehircilik adeta yeniden ele alınmış. Şehir yeniden yapılandırılmış. Haydar Aliyev'in adı en güzel şekilde yaşatılıyor. Bu tür büyük projeler, Azerbaycan'ın gelişiminin de bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.

Ziyaret ettiğimiz yerler arasında, Azerbaycan'ın kahramanlık destanlarının yazıldığı ve aynı zamanda Bibi Heybet türbesi de yer alıyordu. Bu bölge, tarih boyunca çeşitli mücadelelerin yaşandığı bir coğrafya olarak önemli bir konuma sahip. Bibi Heybet'in tarihi ve manevi değeri, bizi derinden etkiledi.

Bibi Heybet olarak tanınan Hâkimâ Hanım - Fatıma-i Suğra hanım İmam Musa ibni Cafer’in (a.s) kızlarından birisidir. Yedinci asırda yaşamış büyük Ehli-sünnet alimlerinden olan Sibt ibn Cövzi, İmam Musa Kazım’ın (a.s) kızlarının birkaçını “Fatime” adı ile anmıştır. Hazreti Masume (a.s) adı ile tanınan Fatimeyi Kübra (a.s) İran’ın Kum şehrinde defnolunmuştur. Azeri kardeşlerimiz ehli beyte olan saygı sevgi ve hizmetlerinin nişanesi olarak kendilerine aynı bölgede bulunan zengin petrol yataklarının bahşedildiğini ifade ediyorlar. 

Azerbaycan'ın bir başka güzelliği, sıcakkanlı ve misafirperver insanlarıydı. Bizleri kendi evlatları gibi ağırlayan, dilimizi konuşan, inancımızı paylaşan ve geleneklerimize saygı gösteren Azerbaycanlı dostlarımızla birlikte olmak büyük bir mutluluktu. Bu hatıralarla dolu ziyaretimiz, Azerbaycan'ın zenginliklerini ve dostluğumuzu bir kez daha tazeledi. 

Azerbaycan bugün daha dingin görülüyor. Bunda 30 yıldır işgal altında olan Karabağ’ın 44 günlük süren savaş sonunda Prezident İlham Aliyev’in güçlü devlet adamı duruşu ve feraseti ile işgalden kurtarılmasının büyük rolü vardır.

İki ülke arasındaki ilişkilerin, daha da ileriye taşınması için her zaman çalışmalar yapılması gerektiğini unutmamalıyız. Tarihi bağlarımızın güçlendirilmesi, kültürel ve ekonomik alışverişlerin artırılması, gelecek nesillere daha güçlü bir miras bırakabilmek için önemlidir.

Azerbaycan'ın büyüleyici güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ve en önemlisi dostluğuyla bizleri etkileyen bir ülke olarak hafızalarımızda yer edinecektir. İki devlet, tek millet bağlılığına olan inancımızı güçlendirirken, gelecekteki ortak projelerle daha da ileriye taşıyacağımıza olan inancımız tamdır.