BTP Kongresinde, Tarihe Düşülen Notlar

BTP Kongresinde, Tarihe Düşülen Notlar

BTP'de 1 yıldan beri ilçe ve illerde kongre heyecanı devam ediyordu. BTP, tarihe not düşen 5. Olağan Büyük Kongresini Pazar günü Ankara'da yaptı. Gördüğümüz kadarıyla teşkilatlar bugün daha donanımlı, kervana eklenen Alevi ve Sünni kesiminden seçkin kadrolarla daha da büyümüş ve yılların tecrübesini kuşanmışlar. Üstelik karma kadronun parti merkez kurullarında görev alması Türkiye'de bir ilk oluyor. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş beyin de altını çizdiği gibi yüzlerce yıldan beri birbirine karşı ötekileştirilen ve her fırsatta kavga ettirilen bu kadrolar artık BTP saflarında kardeş olmuş durumdalar. 
Kongrede bir başka dikkat çekici husus partiye katılanlar, hemen hemen bütün siyasi partilerden gelen kişiler. BTP’nin bütün eğilimleri bünyesinde barındıran bir parti konumuna geldiğini gördük.
...

BTP dinci değil, dindar.
Etnik kafa tasçı değil, Türk milliyetçisi.
Mandacı değil, ulusalcı duruşuyla dinimiz İslam’ı tahrif etmek isteyenlere, Türk milletini etnik kamplara bölmek isteyenlere ve ülkemizi federatif bir yapıyla manda haline getirmek isteyenlere karşı mücadele veren tek siyasi partidir.
...

BTP'nin kuruluş amacı; Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, toplumun milli ve manevi değerleri ile anayasanın genel esaslar kısmında yer alan ilkelere, demokratik kurallara ve kişi haklarına sahip çıkarak korumak ve ülkemizin her alanda en ileri düzeye ulaşmasını temin etmek. Bu gayelerin gerçekleştirilecek kadrolara her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
...

12 yıldan beri AKP hükümeti bütün değerlerimizi istismar etti. Basın yayının, güç odaklarının desteğini yanına alan AKP10 yıl içinde hep mağdur edebiyatı yaparak, toplumu kamplara ayırıp hep ötekiler oluşturarak bugüne kadar geldi. İnadına diyerek oy aldı. Mandacı anlayışla icraatler yaptı. Uyguladıkları hep ABD'nin ve AB'nin politikaları idi. Batı toplumu zina toplumudur. Batıyı rehber olarak seçenler, kadın hakları diye yola çıkıp, ceza Kanunu’nda değişiklik yaparak zinayı suç kapsamından çıkarttılar. Cinsel suçlarda patlama olduğu gibi toplumun ahlaki yapısı da çürümeye terk edildi.
...

Türkiye stratejik bir konumda bulunmaktadır. Coğrafyamız kötü yönetimi asla kabul etmez. Uyguladıkları politikalar ile haçlıların İslam alemini işgal ateşine odun taşıdılar. İki dinden de avare oldular. Geldikleri durum içler acısı; Sen milli değerlerinden uzaklaşırsan, sırtını millete değil de gözü yurdumuzda olanlara dayarsan hakkında “bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın” derler.
Okyanus ötesinden uzatılan "beyzbol sopasının başının üstünde sallandığını" görürsün.
Yetmez, seni ıslak elbise gibi değiştirirler. Elbette bu uygulamalardan millet kazançlı çıkmadı.
...

Hükümet istismar edeceği unsurları bitirdi. Ellerinde kala kala sadece muhalefetin eline kozlar kaldı. Bizzat muhalefetin ikrar ettiği gibi muhalefet kötü olduğu için AKP bu noktadır. Bu gün iktidarda muhalefette milletin menfaatlerini temsil edememektedir. Ey Türk milleti bugün size oltanın ucundaki yemi vaad ediyorlar. Ekonomide, borç yönetiminde, terörle müzakerede, büyümede, yatırımda, sosyal güvenlikte hep algı yönetimi yapıyorlar. Bunların özleri ile sözleri bir değildir.
...

Ey Türk milleti şunu iyi bilmelidir ki, yeme takılırsa esir olacak, belki de varlığını kaybedecek. Kalbi vatan ve millet sevgisi ile dolu, ülkemizi ve milletimizi yüceltmeyi gaye edinen, devletimizin ilelebet yaşatılmasında kararlı, vefakâr, cefakâr BTP kadrolarının yıllardan beri basın yayının bütün gizlemesine rağmen tırnaklarıyla kuyu kazdıkları. Genel başkanından sandık müşahidine kadar gördüğümüz inanç, fikir ve azimle genel teşkilatlar, kadın ve gençlik teşkilatları, gece demeden gündüz demeden çalışıyorlar. Türkiye son dönemde kronikleşmiş fikri, siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların sarmalında adına çok karanlık günler geçiriyor. Bu zifiri karanlığı aydınlatacak olan Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş beyin projeleridir.
...

Partilerin gayesi ülkeyi ve milleti yüceltmek olduğuna göre her birimizin yapması işin ustasını bulmaktır.
Siz bir arabaya bindiğinizde şoförün usta olmasını istemez misiniz?
Siz sağlık probleminizi çözmek için uzman bir cerrah aramaz mısınız?
Siz bir yemek yerken lezzetli yapan bir ustayı tercih etmez misiniz?
Herhangi bir konuda uzman arayan sizler, kendimiz için milletimiz ve devletimizin gününü ve geleceğini planlayanlara niçin dikkat etmiyorsunuz?
Milletimiz basiret ehlidir ancak bir gerçeği göz ardı ediyor.
...

Padişahın biri vezirine emreder sarayın bahçesinde ki havuz sabaha kadar sütle doldurulmasını ister. Halkın birer kova süt getirerek havuza dökmesi istenir. Sabaha kadar yoğun bir hareket vardır. Vezir nasıl olsa halk süt getirdi der, ben bir kova su döksem dikkat bile çekmeyecektir diyerek su kovasını havuza boşaltır. Sabahın ilk ışıkları ile gün ağarmıştır, padişah havuza bakar bakmasına ama ne görsün. İçi berrak su dolu bir havuz.
...

Milletimiz çözümü hep kendi dışında arıyor. Çözümden fersah fersah uzaklaşılıyor.
Gelin bu defa Genel Başkan Sayın Prof.Dr.Haydar Baş'ın sözüne kulak verelim.
"Var mısın" sorusu bizzat her birimizin nefsine yöneltilmiş bir sorudur.
İyi bilelim ki biz var olduğumuz takdirde bütün güzellikler var olacaktır.
Unutmayalım ki, sayın Prof. Dr. Haydar Baş Rusya parlamentosu Duma'da kapitalizmi de tarihe gömmüştür. Ülkemizin kronikleşmiş sorunları da çözebilecek donanım, proje ve kadroya da sahiptir. Artık cevap vermemiz gereken soruyu tekrar hatırlatalım.
BTP’yi desteklemeye "Var mısın"