Bumerang Siyaseti

Bumerang Siyaseti

Bayram tatili münasebetiyle Gaziantep ve Kilis'teydim. Sınırda yaşananları yakinen müşahede etme imkânı buldum. Bölgede cephenin ateşini hissediyorsunuz.  Gelişler sürekli olduğu için, mültecilerin sayısı sürekli artıyor; ülkemizdeki mülteci sayısı bir milyonu aşmış durumda.

Sınır bölgesinden gelen silah sesleri hayatın bir parçası olmuş durumda.

Türkiye'nin komşusu kim bilinmiyor.

Suriye’nin sınır bölgesinde bir süreden beri, muhalif Özgür Suriye ordusu hâkim idi.

Müslüman Kardeşler’in, Mısır ve Suriye’de yediği darbelerden sonra ÖSO şimdi de El Kaide karşısında yenildi. Artık, Kilis - Suriye sınırında El Kaide hâkimiyeti var. ÖSO dağılma sürecine girdi. Bir kısmı Türkiye’ye sığınırken bir kısmı ise El Kaide’ye katılmaya başladı.

Son günlerde El Kaide ile PYD (Suriye PKK’sı) arasında çatışmalar hız kazanmaya başladı.

… 

Gelişmelere bakılırsa Kuzey Irak’tan başlayıp İskenderun körfezine kadar devam eden bir Kürt koridoru oluşumuna gidiliyor.  Türkiye’nin dış siyaseti sürekli değişim içinde. AKP hükümetinin radikal gruplara verdiği destek, başta ABD olmak üzere batılı devletler tarafından eleştiriliyordu. Hükümet son dönemde El Kaide’ye sırtını dönmüş durumda; PYD’ye ise destek mesajları vermeye devam ediyor.

Evet, bölgemiz tam bir ateş yumağı haline geldi. AKP, hükümet olunca bakınız neler demişti.

Yeni Osmanlıcılık dediler, Ortadoğu’daki halkların kardeşliğinden bahsettiler. Bunun temini için Ortadoğu ve batıdaki seyahatleri, yurt içindeki seferlerini fersah fersah aştı. Hedefleri sıfır sorun temelinde bir bölge liderliği idi.

Yapılan yerel ve genel seçimlerde üst üste aldıkları yüksek oylar uyguladıkları siyaseti fena da pazarlamadıklarını gösteriyor. Gel gelelim ektikleri bu kadar tohumdan, çıka çıka dikenli ayrık otları çıkıverdi. Yapılan çiçek propagandasından, çıka çıka ayrık otları üredi.

Görülen o ki, AKP'nin dış politikası ‘bumerang etkisi’ yapmaya başladı. Nedir bumerang? Atılan merminin, atana geri dönmesi.

İşte AKP hükümetinin attığı ithal adımlar şimdi tek tek ülkemize geri dönmeye başladı.

ABD’yi Irak işgali konusunda cesaretlendiren Türkiye politikası, bu defa da Suriye konusunda cesaretlendirdi. Ancak bu defa Rusya faktörü hesapları alt üst etti. ABD geri adım atmak zorunda kaldı. Bunun karşılığında ABD’nin atacağı iki adım olacak.

Birincisi, AKP hükümetine bunun hesabını sormak.

İkincisi ise, Büyük İsrail’e giden yolda Kürt koridorunu açacak manevralar yapmak olacaktır. Yaşanan çatışmaları bu açıdan izlemek gerekir. Bu denklemde Suriye, Rusya ve ABD başta ana aktörler diğer ülkeler yardımcı aktörlerdir. Unutulmaması gereken Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunun da bu koridorla olan ilişkisidir.

Esad’ın elindeki Kürt kartını nasıl kullanacağını da gelecek günler gösterecek.

Zararın neresinden dönülürse kardır deyip, bir an önce Suriye’ye dönük ısmarlama dış politikadan vazgeçilmelidir.