Büyük Bir Dram ve Asimilasyonla Karşı Karşıya imişiz

Büyük Bir Dram ve Asimilasyonla Karşı Karşıya imişiz

ülkemizin işgal yıllarında örgüt karargâhı rolü oynayan, işgalcilerin silah ve mühimmat deposu olan Van Akdamar Kilisesi'nin onarımı için trilyonlarca para harcanmadı mı?

Yetmedi..! AKP Hükümeti döneminde 742 kilise, 69 manastır, 63 şapel, 24 havra, 18 sinagog kalıntısı için restorasyon çalışmaları başlatılmadı mı?

Yetmedi..! Heybeliada Papaz Okulu ve vakıf malları Fener patrikhanesine bağışlanmadı mı?

Yetmedi..! Bursa'nın İznik İlçesinde bulunan Ayasofya Camii kiliseye çevrilmedi mi? Bunlar sadece birkaç örnek...

AKP iktidarı, din eğitiminde de ciddi tahribatlar yapmıştır. Dinler anlatılırken güya tarafsızlık adı altında hem dinimiz İslam layıkıyla anlatılmamış, hem tahrif olan dinler hak din gibi takdim edilmiştir. Bu örnekler, bırakın makale bir kitap hacmini bile aşacak kadar çoktur.

İşin bir başka tarafı İslam'ın ruhu ile de bu iktidar döneminde oynandı. Vatikan'ın üçüncü bin yılında Asya'nın Hristiyanlaştırılması projesi olan dinlerarası diyalog, medeniyetler buluşması bu iktidar döneminde hükümet politikası haline getirilmedi mi?

AKP vatanımızı elimizden alırken dinimizi de elimizden alacak diye sık sık kendimize sormuyor değiliz.
Sayın Başbakan Avrupa'ya gitti, kendi vatandaşlarımıza "siz daha asimile olmadınız mı' der gibi konuştu. Yaşadıkları ülkenin vatandaşı olmaları için teşvik etti. Bir kere demedi her zaman bu söylemi tekrarladı.
Vatandaş nedir, devletin kendi geleceğini bina edeceği yapı taşı demek. Devlet ne yapacaktır, kendi kültürü, kendi ideallerini empoze ederek şekillendirecektir kişiyi. Nitekim batılı devletler de öyle yaptı. Bazı vatandaşlarımız arada kaldı. İki dinden de avare şekilde. Bugün Avrupa'da köprü altlarında yaşayan, hapishanelerde çürüyen birçok Türk genç kızı ve Türk oğlunu görüyoruz. 1928 yılında Bursa Robert Kolejinde üç Türk kızı Hıristiyan oldu diye, Atatürk'ün talimatıyla Bakanlar Kurulu Kararı ile okul kapatıldı. Bugün hakkında spekülasyon yapılan Atatürk'ün hassasiyetine bakın, bir de Erdoğan'ın hassasiyetine. Demek ki hükümet, insanına sahip çıkmıyor. Hadi borç alarak gününü geçiriyorsun. Peki, insanını kaybettin, vatanı kime teslim edeceksin. Vatandaşı da mı ithal etmeyi düşünüyorsun

Bütün bu muhasebeden sonra Bozdağ'ın açıklamasına ne demeli. Sayın Bozdağ, TBMM Plan Bütçe Komisyonundaki yaptığı konuşmada “Avrupa'da 4 bin Türk çocuğunun Gençlik Daireleri aracılığıyla ailelerden alındığını ve Hıristiyan ailelere verildiğini söyledi. Bozdağ, adeta bir Hıristiyanlaştırma kampanyası yapılıyor. Büyük bir dramla ve asimilasyonla karşı karşıyayız” dedi.
Şimdi soruyoruz, Bozdağ günah mı çıkartıyor, yoksa hükümet bir suçlu arayışında mı

Op.Dr. Ahmet Hamdi Kepeçi