Davutoğlu’na soru: Esed mi, Esad mı, Eşed mi?

Davutoğlu’na soru: Esed mi, Esad mı, Eşed mi?

Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan olaylar tozu dumana katıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor.
Bu karmaşada daha önce başbakan Erdoğan’ı dinlerdik. Şimdi ise cumhurbaşkanı koltuğuna oturmasına rağmen Sayın Erdoğan’ı icranın başı gibi dinlemeye devam ediyoruz. Bu arada sanki ondan geri kalırsa imaj sorunu yaşar endişesi ile olsa gerek, başbakan Davutoğlu, cumhurbaşkanından daha çok konuşmaya çalışıyor. Böylece gece gündüz basın ve yayın bu iki zatın konuşmaları ile dolup taşıyor.
Ancak Davutoğlu konuşmalarına çok dikkat etse de, bazen Erdoğan’a ters düşmüyor değil. Bir basın açıklamasında önce Esad, sonra Esed diyen Başbakan Davutoğlu, hızını alamamış olacak ki Eşed de deyiverdi.

Ortak düşman IŞİD olarak gösterilse de esas maksadın Türkiye’yi bölüp parçalamak olduğu ayan beyan ortada. Suriye, silahlı muhalefeti ile iç savaş yaşıyor. Halkı vatancüda olmuş durumda. Ülke ise adeta bir harabeye döndü. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki güçlü olan ender devletlerden bir tanesi Türkiye. Türkiye de bu kaosun içine çekilmek isteniyor. ABD liderliğinde IŞİD bahanesiyle bombalama ekibine hangi Avrupa devletleri katıldı biliyor musunuz? Bu ülkelerdeki petrollerde hisseleri olanlar, bizde varız demek için katıldılar. Bu kendi aralarında bir paylaşım savaşı aynı zamanda.
Peki, Türkiye’ye ne oluyor?
Rusya’yı, İran’ı, Çin’i hâsılı ABD karşısındaki bloku ne adına karşısına alıyor. Üstelik Yahudi ve Hristiyan’ı kendine nasıl dost ediniyor, bunun izahı mümkün değil.

Davutoğlu salı günü yaptığı grup konuşmasında hayallerini uzun uzun anlatma fırsatı buldu. Diyebilirim ki, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesindeki illeri tek tek sayarak duyguya hitap eden kelimeler ve süslü cümlelerle adeta hayalperest bir tutum ortaya koydu. Ülkem adına korkmadım dersem yalan söylemiş olurum.
Neden mi?
Bir kere Davutoğlu'nun ayakları yere basmıyor. Gerçekleri görüp çözüm üretmektense hayalleri ile insanları avutmaya çalışıyor.
Şu tezada bakın bir kere, hem yakılan her TOMA’nın yerine gerekirse 5 TOMA, 10 TOMA alınacağını söylüyor. Hem de yangın yerlerinde gül yetiştireceğini ardına ekliyor. Herhalde gülleri TOMA ile sulamayı hedefliyor Sayın Davutoğlu.

Dışişleri bakanlığı döneminde sıfır sorun dediği komşularla ilişkimizin geldiği seviyenin acısını bütün vatan sathında yaşıyoruz. Bugün de hayaller kurduğu doğu ve güneydoğu bölgemizi ne felaketler bekliyor demekten de kendimizi alamıyoruz.