Devlet politikası mı dediniz !..

Gelelim bizim ülkemize…

Maalesef bizim ülkemizde devlet politikası ile hükümet politikası
birbirine karışmış vaziyette. Günü birlik politikalar ile idare edilir
olduk.

Birkaç örnek verelim…

Libya, Kıbrıs'ta yaptığımız savaşta kayıtsız şartsız Türkiye'ye
destek vermişti. ülkemize batılı devletler tarafından uygulanan
ambargolara rağmen Kaddafi hep yanımızda olmuştu. Libya devrik lideri
Kaddafi'nin elinden barış ödülü alan başbakan Erdoğan'ın ise Kaddafi'nin
devrilmesi için elinden geleni yapmış olduğunu görüyoruz. üstelik
batılılar tarafından Libya'ya saldırının konuşulduğu ilk günlerde
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın NATO'nun Libya'ya müdahalesinin "söz konusu
olmadığını" söylemesine rağmen.

Günümüzdeki en güncel konu Suriye ile olan ilişkilerimiz. Daha dün
başbakan Erdoğan Suriye devlet başkanı Beşşar Esad ile son derece samimi
idiler. Arkasından vizesiz geçiş uygulaması başlatıldı. Daha ne olduğu
anlaşılmadan AKP hükümeti tarafından devletlerarası ilişkiler aniden
soğutuldu ve artık savaş bile konuşulur hale geldi. Dünyadaki hiçbir
devletin tarihinde buna benzer zikzaklı uygulama görmek mümkün değildir.

İktidar İran ile her fırsatta dost olduğunu ima eder durur. Batının
menfaatleri söz konusu olduğu zaman bu duruşundan hemen çark eder.
"Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar' kabilinden uygulamalardır
bunlar. Doğu bölgelerimize kamuoyunun bilgisi dahilinde olarak ve
olmayarak kurulan füze savunma sistemi niçin inşa edilmiştir? AKP
hükümetinin sözde her fırsatta karşı çıktığı İsrail devletinin güvenliği
için. Kime karşı kurulmuştur? Sözde dost olunan İran devleti için. Bu
politikanın izahı nasıl yapılacaktır.

Hükümetin uygulamaları bir mirasyedinin uygulamalarından farksızdır.
Yapılan uygulamalarda deve kuşu misali gelişmeler görmezden gelinse de,
öz de, söz de, niyet de, amel de ayan beyan ortadadır. Yapılan her
icraat ile komşularımız ve dostlarımızdan kopuyoruz. Bölgemizde süratle
yalnızlığa doğru itiliyoruz.

Hükümetler geçicidir kalıcı olan devletlerdir. Ancak devletlerin
bekasının da hükümetlerin icraatleri ile şekillendiğini unutmamak
gerekir.

Op.Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi