Erdoğanı bekleyen iki korku

Erdoğanı bekleyen iki korku

Kazanma potansiyeli olan iki adayın birisi Erdoğan diğeri İhsanoğlu’dur. Ekmeleddin beyi destekleyen partilerin oylarını topladığımızda birde uzlaşının ortaya çıkarttığı sinerjiyi eklediğimizde kazanacak adayın Ekmeleddin İhsanoğlu olması kuvvetle muhtemeldir. Büyük uzlaşıyı temin eden CHP, MHP, DSP, DP ve BTP ve uzlaşıya eklenen diğer partilerin tabanlarının desteğiyle alınacak oy, bu partilerin oylarının toplamından büyük olacak ve Ekmeleddin Bey ipi göğüsleyecektir.

Bu Erdoğan’ın birinci korkusudur.

Bu açıdan bakıldığında CB seçimlerinde bu kadar yıllık muhalefetlerine rağmen, özü ve sözü birbiriyle tezat teşkil edenler var. Bunların görevi kamuoyunu maniple etmektir. Özellikle kritik zaman diliminde ortaya çıkarlar ve sonucu etkileyecek davranış sergilerler. Bunlar çok defa kendilerini saklayabilirler. Ancak CB seçim sürecinde işleri o kadar da kolay değil.

Bazıları da iki adayı da desteklemiyoruz diyerek destek veriyorlar. Tarafsız kalmak, oy kullanmamak cumhurbaşkanlığı seçimini ortadan kaldırmayacağına, bir CB seçileceğine göre ya birisi desteklenecek ya da oy kullanmayarak muhalif aday desteklenmiş olacaktır. Durum böyleyken on yılı aşkın zamandır yapılan muhalefet ne anlama gelir. “Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar" kabilinden burada bir tezat vardır.

CB seçim süreci boyunca Sayın Erdoğan hep söz cambazlığı yapıyor, toplumu ötekileştirmeye çalışıyor. Basın yayın marifeti ile de Ekmeleddin Beyin etrafında bir sis perdesi oluşturmaya çalışıyor. Ancak şu bilinmeli ki vatandaş kavgadan usandı; artık barış istiyor. Ekmeleddin Bey, cumhurbaşkanının görevi, birleştirmek, milleti ve kurumları kucaklamak, aralarında sevgi, saygı diyaloğu ekmektir diyor.

Erdoğan ise, başbakanlığın bütün görev ve yetkileriyle cumhurbaşkanlığı yapmak istiyor. Başbakanlığın yetkilerinden vazgeçmek istemeyen Erdoğan, niçin cumhurbaşkanı olmak istemektedir; tartışılması gereken bu konudur. Bu kadar tapesi yayınlanan Sayın Erdoğan’ın CB olma isteklerinden birisi, acaba Cumhurbaşkanı olan kişinin ömür boyu dokunulmazlık zırhına bürünecek olması olabilir mi?

İkinci korkuya gelince.

Erdoğan’dan sonra gelecek olan parti başkanı ve başbakan hala açıklanmadı. Hatırlayın, Erdoğan hasta olduğunda, kısa süre içinde partinin üst kademesi karışmıştı. Sen - ben kavgası ayyuka çıkmıştı. Bunu bilen sayın başbakan varisini açıklamaktan kaçınıyor; parti içi dengelerin bozulmasından korkuyor.

Yapılacak seçim, CB seçimi olmanın ötesinde Türkiye’nin geleceğini sorgulayan bir referandum niteliği taşımaktadır.