Fabrika ayarlarına döndük

Fabrika ayarlarına döndük

Günümüz dünyasının sorunları o kadar çok ki, artık insanlara bunların sıralaması yaptırılıyor. Hangisi sizin için daha önemli diye soruluyor. Ekonomiden başlayan güvenlik ile devam eden küresel ısınmayı da için alan o kadar çok sorun var ki… Bu sorunların algılanması kişilerin kendi bilgi ve ihtiyaçları ile şekilleniyor.

Her birimizin görevi öncelikle kendi kapımızın önünü süpürmektir. Ardından gücümüz yettiğince temizliğin kapsama sahasını genişletmektir. Bu bizim hem asli hem de sosyal sorumluluğumuzdur.

İşin ilginç yanı bazılarının düzeltme adı altından sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirmeleridir. Teşhisi ve tedaviyi bu açıdan da ele almak gerekir.

Ramazan’ın ilk gününden itibaren Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın sohbetlerini dinliyoruz. Bu konuda Meltem TV ailesine teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda internet ortamında da hocamızın sohbetlerine erişim ayrı bir mutluluk. Bu sohbetleri dinlediğimizde her defasında ilk defa dinliyor gibi heyecanlanıyorsunuz. Güven veren tok sesiyle, kelimeleri tane tane öyle bir sıralıyor ki, adeta sizi sarıyor sarmalıyor. Bütün hayatı ihata edecek ölçüler veriyor. O dağ gibi sert sorunlar birdenbire pamuk gibi oluyor.

"Ya Rabbi, Recep ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazan’a eriştir" dualarıyla Ramazan ayına eriştik. Ramazan’ın kuşatıcı iklimi bütün ülkemizi ve hanelerimizi kuşattı. Ramazan ayı fırsat ayıdır. Bir bakıma kaynaklardan açık olarak faydalanmaya izin verilen bir imtihan gibidir. Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur. Rahmet ile buluşma, mağfiret edilme ve cehennemden kurtuluş her birimizin arzusudur. Henüz fırsat varken, son günlerini idrak ettiğimiz Ramazan ayından istifade etmeyi niyaz ediyoruz. Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Bu 83 yıla tekabül etmektedir. Bu da bir insan ömrüne denktir. Bu fırsatı kaçırmamak önemlidir.

“Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, oruçlunun orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir.” Gün boyu aç kalan ve oruçlunun uyması gereken kurallara uyan kişinin iftar sofrasındaki hali hepimizin malumudur. O anda bir heyecan hedefe ulaşmış olmanın huzuru ve paylaşımın verdiği zevk iç içedir. Arayış gerçeği her insan için geçerlidir. Aradığını zannettiği hedeflere ulaştıkça bu da değilmiş diyen insanoğlunun aradığı manevi zevki yaşatan anlar iftar vakitleridir. Bu manevi huzur ve zevk halinin devamı için ikinci sevinç yani rabbimize kavuşma sevincini yaşamak da hepimizin arzusudur.

Ramazan ayında adeta fabrika ayarlarımıza yeniden döndük. Kişisel huzura ve toplumsal uyuma en iyi şekilde ulaşabilmenin gayretine devam etmeliyiz. Özellikle ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmanın gönül almanın birlik ve beraberliğimizdeki yerini unutmayalım. Son söz Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın olsun "İnsan Gönüldür Gönül".