İki İstanbul

İki İstanbul

İstanbul içinde olumlu ve olumsuzun her iki kutbunu da
barındıran bir mega şehir. Esas olan sakinlerinin huzurlu yaşamaları ve
misafirlerini iyilik halinde ağırlamasıdır. Bunun yanında kendi kendine yetmesi,
millet ve ülke adına katma değer üretmesi de istenir. Şehirler içinde bütün
beklentilere en iyi şekilde cevap verebilecek olan, elbette İstanbul'dur. Yeter
ki neyi nasıl isteyeceğini bilin, işi ehline verin.

Yerel seçim çalışmalarına son sürat devam eden Bağımsız
Türkiye Partisi (BTP) kadroları, dur durak demeden çalışıyorlar. Mesela, Selim
Kotil ve İstanbul ilçeleri belediye başkan adaylarının çalışmalarına eşlik
etmenizi tavsiye ederim. Sizlere iki İstanbul arasında ufuk turu
yaptırdıklarına şahit olacaksınız. BTP İBB belediye başkan adayı Selim Kotil, Kuzguncuk
sahilinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İstanbul boğazına
baktığınızda bizzat görüyorsunuz, su belli bir süratle Karadeniz’den Marmara
denizine doğru akıyor. Allah'ın lütfu olarak boğazın altından da farklı yöne
doğru bir akıntı var, belli derinlikten sonra da su, Marmara’dan Karadeniz’e
doğru akıyor.  Selim Kotil işte bu
müstesna özelliğinden dolayı İstanbul Boğazı'na yerleştirecekleri sualtı
türbinleri ile "4 tane Keban Barajı'na eşdeğer" elektrik üretecek
projelerini açıkladı. Enerji sorununu çözen bir yönetimin yapamayacağı hiçbir şey
yoktur. Hane halklarının eline daha ucuz elektrik geçeceği gibi, birçok sektör
de ayağa kalkacaktır.

Kuzguncuk sahili, boğaz manzarasını en iyi seyredeceğiniz
yerlerden birisidir. Üstelik bir tarafınızda koru, diğer yanınızda deniz olduğu
halde buram buram tabiat kokusu eşliğinde yürüyüş de yapabilirsiniz.

Biz bu güne kadar bakmayı tercih ettik, ama artık katma
değer üretme günleri de geldi.

Ardından güzergah Kirazlıtepe. Burası İstanbul'un en
güzel bölgelerinden bir tanesi. Çamlıca tepesi ve İstanbul boğazı ile iç
içesiniz. İstanbul Üsküdar'a bağlı Kirazlıtepe Mahallesinin arazisine göz
dikilmiş durumda. Kentsel Dönüşüm adı altında yaşam alanları yıkılıyor. Buna
karşılık mahalle sakinleri mücadele veriyorlar.

Kurtuluş savaşı yıllarında Fransızlar, Urfayı işgal etmek
üzere harekete geçerler. Müftü çırpınır "ey cemaat! gavur Maraş'a, Antep'e
kadar geldi şimdi de Urfa’ya geliyor diye halkı uyarır. Fakat halkta hareket
yoktur. Aradan bir hafta geçer müftü yine anlatır: halkı öldürüyorlar der halk
gene duyar geçer.

Ertesi hafta ey cemaat! gavur Urfa sınırına dayandı
geçtiği her yerde kadınlarımızı, kızlarımızı kirletiyorlar der, yine beklenen
tepki yoktur. Fakat ne zaman ki Fransızlar'ın isot tarlalarına girdiği haber
alınır. Halk, bugün namus günüdür, vurun gavura diyerek ayaklanırlar.

BTP Üsküdar belediye başkan adayı Hüseyin Turhan, Kirazlıtepelilerin
gözlerinin içine baka baka bu hatırayı anlattıktan sonra yıllar boyunca halkı
ikaz ettiklerini halkın duyarsız kaldığını, bugünün ise namus günü olduğunu
anlattı.

Kirazlıtepe'de sağ sol, şucu bucu kavramları kalmamış;
bugün namus günü diye herkes çözüme sarılmış durumda. Bağımsız Türkiye Partili
kadroların etrafında toplanıyorlar.

Son söz şu: Bu bölgede Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın
sosyal devlet projeleri uygulanacak. Kar ve rant amaçlı değil, vatandaşa hizmet
için 25 yıl vadeli, faizsiz ve kira öder gibi konut sahibi
yapılacaklar.

İşte size iki İstanbul. Ranta mı teslim edilecek, yoksa
vatandaşa hizmetin adresi mi olacak? Gördüğümüz seyir, tek istanbul'a, güzel
İstanbul'a doğru gidiliyor.