Kilis teşvikten niçin mahrum bırakıldı?

Kilis teşvikten niçin mahrum bırakıldı?

Bayram münasebetiyle Kilis ilimizde bulundum. Kilis konumu ve yaşananlar itibarıyla stratejik öneme haiz bir ilimiz. İzlenimlerimi ve yaptığım görüşmelerde duyduklarımı paylaşmak isterim.

Suriye ile dost olduğumuz yıllarda, sınır kapısı ticari ve turistik olarak işlev görüyordu. Kilis ise gelişme trendinde idi; Kilisli huzurlu bir hayat yaşıyordu. Hükümetin Suriye ile arayı bozması ve yaşanan Arap baharı sürecinde, Kilis yaşananlardan olumsuz olarak etkilendi. Hele mültecilerin akın akın gelmeleri sonucu Kilis’te yaşayan göçmen sayısı yerli halkın 2 katına kadar çıktı. Sağlık, eğitim başta olmak üzere alt yapı imkânları iflas etti. Bunlar yetmedi arka arkaya gelen bombalar, roket mermileri derken Kilisli can kayıpları vermeye başladı. Hedef haline gelen Kilis’e ne zaman, hangi noktaya ve kimlere bir şarapnel parçası isabet edecek bu bilinmez hale geldi. Bunun üzerine Kilis ciddi anlamda göç vermeye başladı. Patlamaların olduğu günlerde Kilis adeta hayalet şehir haline dönüşmüştü.

Aylarca süren bu kriz döneminde hükümet Kilis’e hiç ama hiç sahip çıkmadı.

Kilis'in önde gelen sivil toplum kuruluşları o günler gazete ilanı ile devlete çağrı yaparak "Üzerimize şarapnel yağıyor, evimizde öldürülüyoruz. Sokakta öldürülüyoruz. Biz haberlerde altyazı, iki haber arasında bir kare değiliz. Devletimize bağlıyız, devletimizin korumasını ve şefkatini talep ediyoruz. Sesimize ses verin. Kilis saldırı altında, vatan saldırı altında..." demek zorunda kaldılar.

Kilis’in yaralarının sarılması için Kilislinin yeniden memleketine kazandırılması için elbette devlet eliyle yapılması gerekenler vardır. Kilisli devlet babanın gücünü Anadolu’nun şefkatini yaşamak istemektedir. Ancak aradan geçen bu kadar zamana rağmen tatminkâr bir adım atılmış değildir.

Bütün bunların yanında Kilis üzerinden Suriye’ye yapılan askeri operasyon bölgenin tansiyonunu daha da arttırmıştır.

Gelelim halkın nabzına. Kilisli dargın ve kırgın! Sayın başbakan tarafından 23 il yatırımların cazibe merkezi olarak ilan edildi. Bu iller içerisinde belki de birinci sırada olması gereken il hangisi diye soracak olursanız cevap bellidir; o da Kilis'tir.

Fakat gerçek hiç de öyle olmadı. Elbette söz konusu 23 il desteği hak etmiştir. Ancak Kilis’in niçin desteği hak etmediğinin mantıklı bir izahı yapılamamaktadır.

Çalışkan ve devletine bağlı insanların yaşadığı, toprakları verimli ve kalkınma için devletin destek elini bekleyen Kilis’e niçin el uzatılmadı bunu araştırdım.

Bazılarının ifadesine göre, “Kilis AKP için çantada keklik olduğu için ayrıca bir seçim yatırımına ihtiyaç duyulmadı”. Buna cevaben AKP'nin daha düşük oy aldığı iller var, deniyor.

Bazılarına göre “Kilis’te terör ve anarşi olmadığı için teşvik verilen iller arasında değil” diyenler var. Bunlara yönelik de Erzurum, Erzincan, Gümüşhane ve Bayburt’ta terör mü var, diyenler var.

Bazıları başka gerekçeler ortaya atıyor. O iddiaları da çürüten cevaplar veriliyor.

Ancak bir yaklaşım var ki, Kilisli bunu buruk bir şekilde biraz da kandırılmışlık psikolojisi içerisinde şöyle ifade ediyor: Acaba Kilis’ten vaz mı geçtiler?