KKTC'YE KUMPAS

KKTC'YE KUMPAS

4T Ermenilere atfedilir. Sözde Doğu Anadolu, Ermenilere aittir ve topraklarından sürülmüşlerdir. Bunu tanıtarak, dünya kamuoyu tarafından tanınmayı, hedeflerler. Böylece tazminat hakkına, sahip olduklarını ve neticede söz konusu topraklara sahip olmayı, talep ederler. Yıllar içinde adım adım hedeflerine doğru yürüdüklerine şahit oluyoruz. Her 24 Nisan adeta bir değerlendirme ve gelinen noktayı dünya kamuoyu ile paylaşma günü olarak adeta kutlanıyor.
 Bu sene ülkemiz tarihinde bir ilk yaşandı ve bizzat başbakanlık adeta Ermeni Soykırım iddialarını tanırcasına, bir açıklama yaptı.
 İşte bu tam da ‘Sarı öküz’ün verilişinin kamuoyuna açıklanışı idi.
 * * *
 Şimdi ülkemiz yeni bir sürece girmiştir. Bu defa adres Kıbrıs’tır; süreç Kıbrıs için tezgahlanmaktır.
 Hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bir karar açıklandı. Türkiye'nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan dolayı 90 milyon Euro tutarında manevi tazminat ödemesi kararını verdi. Mahkeme ödeme tarihini de açıkladı. Hüküm şu: Söz konusu tazminat üç ay içinde Rum yönetimine ödenecek.
 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), AKP hükümetine ‘Sen de mi Brutus’ dedirtircesine Türkiye tazminata mahkûm edildi. İşte bu da yeni 4T’dir.
 * * *
 4T’lerin Doğu Anadolu ve Kıbrıs’la sınırlı kalacağını sakın beklemeyin.
 Yarın bu süreç Güneydoğu, Karadeniz ve Marmara, hâsılı toptan Anadolu için söz konusu olacaktır. Bir kere Sarı öküz verilince sıra tek tek diğerlerine gelecektir. Bu genel geçer bir kuraldır. Batının ‘Şark Projesi’ni bilmeyen var mı; Batı Türkler işgalcidir, onlar geldikleri gibi gitsinler; onların yeri Orta Asya’dır diyorlar.
 Peki, AKP hükümeti buna karşılık ne yapıyor?
 4T iddiasında bulunanlarla stratejik ortak olduklarını söylüyorlar.
 AB bir medeniyet projesidir diyorlar.
 Bunlar ya hiç tarih ve strateji bilmiyorlar, ya da peşinen teslim olmuşlar.
 * * *
 Bakın Kıbrıs konusunda AİHM kararından sonra Sayın Davutoğlu ne diyor?
 Tanımayız diyor. Para pul vermeyiz diyor.
 AİHM ne anlama geliyor, bunu en iyi hükümet bilir.
 Bakın bu hükümetin aldığı karara bir bakalım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının kendi içinde bağlayıcılığı vardır. Hatta ülkemizdeki kanunlara göre Türk mahkemesi kararı ile AİHM kararı uyuşmazsa AİHM esas kabul edilir ve Türk mahkemesinin yeniden yargılama yapması istenir.
 Fakat Davutoğlu ve Türk hükümeti istese de istemese de bu kararı kabul edecek.
 Anayasaya bu maddeyi siz koymadınız mı?
 Kanunları siz yapmadınız mı?