Kripto Yeni Türkiye (1)

Kripto Yeni Türkiye (1)

28 Şubat 1997’den - 28 Şubat 2015’e aynı senaryo devam ediyor

28 Şubat 1997 de askerin hükümete post modern darbe uyguladığı şeklinde, yaygın bir kanaat vardır. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş Bey, bu konuda bizzat orduya ve millete karşı bir darbe uygulandığını o günden bugüne kadar söyleye gelmiştir.

28 Şubat’ın yıldönümünde 2015 yılında, 28 Şubat’ın mağduru olarak lanse edilen AKP’lilerce, Öcalan ve HDP marifetiyle bu defa devlete karşı post modern bir darbe uygulanmıştır.
1998 yılında ABD’lilerle görüşen Erdoğan’a göstere göstere hükümet teslim edilmiştir. Sudan bahanelerle Siirt seçimlerinin iptali ve yeniden yapılması ile muhtar bile olamaz denen Erdoğan milletvekili ardından başbakan ve cumhurbaşkanı olmuştur.  28 Şubat 1997’deki askeri darbe olmasaydı bugün AKP’de olamayacaktı, bu gelişmeler de yaşanmayacaktı.

28 Şubat’ın dine ve dindara karşı yapıldığını savunanlar, dinimiz İslam’a karşı en büyük tahribatın AKP döneminde yapıldığının bilmem farkındalar mı?
Bizzat Erdoğan, ardından Davutoğlu, azınlıklara dönük yaptıkları icraatleri öve öve bitiremiyorlar.  Medeniyetler ittifakını, dinlerarası diyalogu hükümet politikası haline getirmişlerdir. İmar kanunundan cami kelimesinin ibadethane olarak değiştirilmesi AKP iktidarı döneminde olmuştur. Sadece bu kanunla 50 bin kilise evi açılmıştır. Lozan anlaşması delinmiş, dini bilinçten mahrum bırakılan çocuklarımız haçlı batının kucağına atılmıştır.
Domuz eti, kasaplık etler sınıfına alınmıştır.
Zina kanunla serbest bırakılmıştır. Bunlar İslam akaidine, Türk İslam medeniyetine aykırı olarak yapılan örneklerden sadece birkaçıdır.

Büyük resme baktığımızda Büyük Ortadoğu Projesinin uygulandığını görüyoruz.
28 Şubatla bizzat asker eliyle askere karşı yapılan darbe, AKP döneminde Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla ikmal edilmiştir. İşgal edilmek istenen asıl kale milletin kendisidir.
Sıra milletin koruma kalkanlarından devletin dizayn edilmesine gelmiştir. İşte AKP hükümeti, Öcalan ve HDP’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği açılımla devletin ulus yapısı hedef alınmıştır.
Bütün bu gidişattan zarar görecek olan Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla hâsılı bütün halklarıyla Türk milletidir. 28 Şubat 1997’den, 28 Şubat 2015’e değişen tek şey askeri vesayetin yerine inşa edilen, sivil vesayettir. Proje aynı projedir, yapılan aynı kuyuya taş atmak, aynı değirmene su taşımaktır.