Kurtulmuş, Erdoğan’ın Yolundan Gidiyor

Röportajda, Kurtulmuş AKP'nin uyguladığı ekonomi modeli olan Fischer Modeli ile (IMF'nin Yahudi başkan yardımcısı) Derviş Modeli ile oynanan oyunun bütününe karşı olduğunu ifade ettiğini söylüyor. Bu modeli çok başarıyla uyguladıkları için 'Bu milletin anasını ağlattılar'. Bu kadar yoksulluk, bu kadar gelir dağılımı eşitsizlik ortaya çıktı diyor.

Sayın Erdoğan'ın Davos'ta ki 'One minute' söylemini samimi bulmadığını ifade ediyor. Gerekçe olarak aynı iradenin İsrail'in OECD'de adaylığının kabulüne destek verdiğini söylüyor. Bu örnekleri arttırmamız mümkün.
Has Parti genel başkan yardımcısı Sayın Bekaroğlu ise yaşananları çok güzel özetliyor. “Firavunlaşmayacağız dedik. 'O gün karunlaşmayacağız' dedik. Bunları taahhüt ederken yöntemle ilgili çift dil ve çift gündemimiz olmayacak. Sizlerin dışında hiç kimseyle ittifakımız olmayacak. Biz 1 Kasım 2010'da bunları söyledik.” Açıklamasının devamında ise AKP'nin sıkı sıkıya bağlı olduğu kurumlar hakkında ki söylediklerini hatırlatıyor. “NATO sırtımızdaki gavur leşidir atacağız dedik. Nükleer enerji yasaklanmalıdır dedik.” Bekaroğlu, hükümetin uyguladığı dış siyasete geçmişte tamamen karşı olduklarını ifade ederek “AKP'nin hükümet olduğu 10 yıllık dönemde Irak'ta 1 milyon insan öldü. Libya'da ölenlerin sayısı 100 bini geçti. Suriye iç savaşa sürükleniyor.” dediklerinin altını çiziyor. Sonunda ise milletin duygularına tercüman oluyor ve soruyor: İki yıl önce bunları söyleyen Numan Kurtulmuş şimdi ne oluyor da AKP'ye geçiyor?

Sorunun cevabı aslında sürecin içinde gizli!

Sayın Kurtulmuş'un takip ettiği yol Erdoğan'ın gittiği yolun aynısı. Partisinden ayrılması, yeni bir parti kurması, değiştimesi, halkın duymak istediklerini söylemesi ve kendisinden istenenleri icra etmesi.

ülkemizde bu tip siyasilerin arkası kesilmeyecektir. Burada esas olan halkımızın bu gidişatı ibret nazarıyla izlemesidir.

Bölgemizin dost bilinen global güçler tarafından işgal edildiği, dost ve düşman kavramlarının birbirine karıştığı, yeni bir dünya savaşının ayak seslerinin yaklaştığı, ekonomik, sosyal ve siyasi sorunların olabildiğince kronikleştiği günümüzde çözüm üretecek siyasetçi profili bunlar değildir.

Milletimiz bir yanlıştan başka bir yanlışa yelken açmamalıdır.