Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile Tehlikeli Raks

Enerji Bakanının Uçağı Niçin Irak'a ındirilmedi

Bir kere devlet güç demektir, bu gücü elinde tutan hükümetlerin milletin moralini bozmaya hakkı yoktur.

ıkincisi elbette petrol olsun, doğalgaz olsun veya diğer maden
kaynakları olsun bunlar sınırsız olabilir. Bu anlamda hangi ülkedeki
petrol kaynakları sınırsız olabilir ki…

Petrol ve doğalgaza vurgu aklımıza enerji bakanı Yıldız'ın uçağının
Irak'a indirilmeme hadisesini getirdi. Bakan, Erbil'e hem petrol ve
doğalgaz konferansına katılmak, hem de petrol ve doğalgaz anlaşması
yapmak için gidiyordu. Hedefte Kuzey Irak Kürt yönetimi ve Türkiye
arasında bir enerji koridoru oluşturmak da var. Bu proje göründüğü kadar
masum bir proje değil. Arka planında bir takım kirli sonuçlara gebe.
Bir kere Irak devletinin bütünlüğünü inkâr anlamına geliyor. Sen
kalkacaksın bir devletin merkezi yönetimini yok sayacaksın ve bölünmeye
aday bir bölgesiyle anlaşma yapacaksın. Bu AKP hükümetinin, "Irak'ın
bütünlüğünü istiyoruz' dediği politikasının da içinin boş olduğunu
göstermektedir. Neticede merkezi yönetim, kendi bütünlüğüne yönelmiş bir
tehdit olarak gördüğü için bakanın Irak'a gelmesine müsaade etmedi.

Kamuoyuna bu durum nasıl izah edilecek?

"Ne yapalım bizim sınırsız petrol ve doğalgaz kaynaklarımız yok. Ey
vatandaş sizin de ihtiyacınız var, biz de mecburen Kürt yönetimi ile
anlaşma yapıyoruz' denecek. Oysa bu anlaşmanın bir diğer yönü Kürt
tarafına ağabeylik yapmak, finans olarak güçlendirerek bölünmelerini
hızlandırmaktır. Son dönemde bakıldığında AKP hükümetinin Irak'ın
kuzeyindeki Kürt yönetimi ile sıkı fıkı olduğu gözden kaçmamaktadır.

Erdoğan'ın bu yaklaşımıyla yabancılara peşkeş çekilen madenlerimiz de gözden kaçırılmak istenmektedir.

Madem kaynaklarımız yok neden vatan topraklarımızın %20 si maden aramaları için ruhsatlandırılmıştır.

O zaman ülkemizin enerji ihtiyacı nasıl karşılanacak diyeceksiniz.

Alternatif Enerji Kaynaklarımız Niçin Devreye Konmuyor

Bakın, bizim ülkemiz alternatif enerji kaynakları açısından son
derece özel bir coğrafyaya sahiptir. Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli
Ekonomi Modelinde enerji kaynakları önemli bir başlığı oluşturur. Burada
güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, akıntı enerjisi,
dalga enerjisi, biomass enerji ve daha birçok enerji kaynaklarından
bahsedilir. Dünyanın gittiği yön, temiz ve geri dönüşebilir enerji
kaynaklarınadır. Yine son yıllarda devletler bu kaynaklara yöneliyorlar,
üstelik gelip bizim ülkemizde de yatırım yapmaya başladılar. Ancak
hükümet hala bu konuda ağır ve aksak gidiyor.

Bizim ülkemizde elektrik üretimi için gittikçe artan oranda doğalgaz
kullanılıyor. Kömür madenlerimiz atıl bırakılıyor. Niçin kömür
çıkartılmıyor, işlenmiyor; elektrik enerjisi doğal gazdan elde ediliyor?

Doğalgazdan elde edilen elektrik enerjisi kömürden elde edilen
elektrik enerjisine göre maliyeti 10 kat artıyor. Hem vatandaşın cebi
yakılmakta hem de milli servetimiz yabancılara peşkeş çekilmektedir.

Sınırsız Olan Petrol Kaynakları Değil, Kaynakların Tamamıdır

Devletimizin kırmızı çizgileri rengini kaybetti. Renk kaybolunca
çizgide kayboldu. Bilelimki, çizgi demek bağımsızlık demektir. Bakın
Prof. Dr. Haydar Baş bey ne diyor, "ihtiyaçlar sınırlı, kaynaklar
sınırsızdır.' Bizim anlatmak istediğimiz petrol ve doğal gaz
kaynaklarının sınırsız olduğu değil, enerji kaynakların sınırsız
olduğudur. Bütün bu gelişmelerden sonra haklıya hakkını haksıza haddini
bildirme zamanı gelmedi mi?