MİLLİ GÖRÜŞÜN ZİRVESİNDE ÇATLAK MI VAR?

Hükümetin açılım sürecinde, herkes gerçek yüzünü göstermektedir. Dolayısıyla açılım herkesin niyetini ve gerçek yüzünü açması anlamına da gelmelidir, gelmektedir.

Milli Görüş geleneğinde bir aile havası vardır. Hem de ataerkil bir aile geleneği. Sayın Erbakan bu ailenin değişmez reisidir. Bu geleneğe “Milli Görüş” geleneği de diyebiliriz. Partide, Sayın Erbakan'ın görüşünün dışına çıkmak mümkün değildir. Aksi halde o yapı içinde kalmanız mümkün değildir. Farklı düşünüyorsanız, yalnız o yapı içinde kalmamak da kurtuluş değildir; sizin hakkınızda fetvalar çıkmıştır bile.

“Kürt açılımı” konusunda Milli Görüş'ün zirvesinde bir görüş ayrılığı var gibi gösteriliyor.

SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş açılım konusunda neredeyse Başbakan Erdoğan'dan daha hevesli. Yaptığı açıklamalarda, sakın ha topu taca atmayın, işi rafa kaldırmayın diyebilecek kadar kararlı. Sayın Kurtulmuş aynen hükümet gibi düşünüyor. İşi daha da öteye götürerek, devletin geçmişi ile yüzleşmesini, ortadan kaldırılan bu insanlardan özür dilemesinin bir zaruret olduğunu söylüyor.

Erbakan ise, tek bir milletiz vurgusu yapıyor ve Kürt sorununu kabul etmediğini açıklıyor ve ekliyor “Bu bir İsrail oyunu. Yeterli devlet tecrübeleri yok, çoluk çocuk takımı bunlar”

SP Genel Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'de 'Kürt sorunu' olduğunu kabul ederken, Erbakan'dan ise tam tersi bir yorum gelmesini nasıl yorumlamak gerekir? Bazılarına göre bu partide derin bir çatlak gibi değerlendirilse de “Kürt açılımı” konusunda ortaya çıkan bu görüntü bir çatlak değildir.

Acaba, Sayın Erbakan ile millet mi idare ediliyor?

Sayın Kurtulmuş ile de ABD ve İsrail mi idare ediliyor?

Saadet Partisi gerçek yüzünü göstermelidir.