Pandemide "Bindik Bir Alamete"

Pandemide "Bindik Bir Alamete"

Koronavirüs haberleri karşımıza son dakika haberleri olarak sıkça çıkmaya başladı.

Son 1 hafta içerisinde endişe verici tablolarla karşılaşıyoruz. 3, 4 derken 5 Nisan tablosu da yayınlandı. Vakalar ve can kayıpları ürkütücü. Bir gün içinde tespit edilebilen hasta sayısı 42 bin 551. 193 kişinin hayatını kaybettiği ajanslara yansıdı. Yayınlanan rakamlara göre filyasyon oranı yüzde 99,9 olarak belirtiliyor. Yani tespit edilen hastaların bulaş kaynağına ulaşma oranı olarak anlayabiliriz. 

Panik havasına girmeden, bu tablodan nasıl çıkabiliriz. Elbette elimizdeki verilerden hareket etmemiz gerekiyor. Süreç ile ilgili tespit cümlelerini yazalım. 

Vakalar uzun süre stabil giderken yeni normalleşme ile yeniden sayılar katlanarak artmaya başladı. 

Vaka sayısının nerede duracağını kestirebilmek mümkün görünmüyor. 

Hastalığın tedavisi bulunamadı.

Aşı temininde ve yeter sayıda kişiye uygulamada problemler var.

Henüz aşıya erişim sağlayamamış ülkeler bulunuyor.

Aşılama konusunda istenen bilinç tam olarak elde edilemedi.

Hastalığın bir komplo teorisi olduğunu ifade edebilenler mevcut.

Sağlık Bakanlığı kontrolündeki Koronavirüs Bilim Kurulu önemlidir, ancak yeterli değildir.

Yaşanan pandemi sadece bir sağlık sorunu olmaktan çıkmıştır.

Pandeminin ekonomik, sosyolojik, psikolojik hatta milli güvenlik boyutu bulunmaktadır.

Maske, mesafe, hijyen tam uygulanamamaktadır.

Yarım çalışma ödeneği, ücretsiz izin ödenekleri yaşamın idamesi için yetmemektedir.

İşyerleri kira, stopaj, vergi, maaş, maliyet giderlerinin altında ezilmektedir. 

Mevcut durumu anlatan başka tespitler buraya yazılabilir. Burada yapmak istediğimiz öncelikle teşhisi tam koyabilmektir. Slogan ile konuşmamak, partizan davranmamak, ıstırapları hissedebilmek için yaşananları bütün çıplaklığı ile görmek zaruridir. Bir başka yönüyle geçmişte salgın hastalıkların tarih içinde dengeleri alt üst ettiği devletlerin yıkılmasına bile yol açtığı bilinmektedir. Buna örnek olarak Roma devletini gösterebiliriz. 

Şimdi de yapılması gerekenleri sayalım.

Öncelikle bilim kurulları çeşitlendirilmeli, kendi aralarında eşgüdüm olarak çalışabilmeli. 

Alınan kararlar siyaset üstü olmalıdır.

Halk hastalık, aşı ve korunma hakkında kamuoyu spotları ve uygun yollarla aydınlatılmalı.

PCR ve benzeri teşhis argümanları belli periyodlarla herkese uygulanmalı.

Toptan kapanma ve açılmadan ziyade, hasta olanlar ve temaslıları tespit edilmelidir.

Filyasyon ve karantina çalışmaları daha yeterli, düzenli ve kararlı olarak uygulanmalı.

Ekonomik yön acilen çözülmeli. Dünyadaki ekonomik uygulamalarda, tüketim eksenli çözümlere ağırlık verilmeye başlanmıştır. Dünyanın uyguladığı Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza ait olan Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli devlet projeleri acilen uygulanmalıdır.

Aklın yolu birdir.