Ramazan muhasebemiz

Ramazan ayı içerisinde herkes kucağındakileri ortaya döküyor.
Hadisi Şeriflerde ikaz edilen ahir zamanda, fitne döneminde yaşıyoruz. Hakkın batıl, batılın hak olarak ortaya konduğu bir zaman dilimindeyiz.
İnsanların bölük bölük dinlerini değiştirdiği, kendini Müslüman zannetmesine rağmen okun yaydan çıktığı bir dinden çıktığı, camiler insan dolup içinde bir tane mümin olmayacak şeklinde ikaz edildiği, akşam Müslüman sabah kafir olunacak, insan imanla küfür arasında gidip gelecek haberlerinin olduğu hadisi şeriflerin mucizesini yaşıyoruz.

Bir taraftan hak görüntüsü altında, içindeki kötülükleri etrafa yayanlar var. Evet ulaşabildikleri kadarıyla algı yönetimi yapanlar bunlar. İnsanoğlunu körlüğe sevk edenlerdir bunlar. İnsanların gözü açılmasın, kulakları işitmesin diye gayret ederler. Bunlar her ne kadar hoş görünmeye çalışırlarsa çalışsınlar, yaptıkları sadece  kendi cehaletlerini ele vermektir. Ortaya atılan cehalet ürünlerini, az pahaya dinlerini satışa çıkartma girişimlerini buraya yazarak okuyucuyu meşgul etmek istemem.
Öyle ya, kalp gözü ve kafa gözü açık insanlar, sözde okumuş yazmış olan bu iddia sahiplerinin gerçek yüzlerini görürler.
Dinin bu kadar rahatça istismar edilme teşebbüsünün sebebi ortada sağlam ölçünün kalmamasıdır.
Din bir toplumun özüdür, "dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün teminatıdır" (Haydar Baş).

...

Bugün özellikle İslam coğrafyasında Müslümanların birbirini öldürdüğüne şahit oluyoruz. Bu cürmün gerekçesi de, üstelik din. Nasıl bir din anlayışı ki, içinde yaşadığı coğrafya yaşanabilir olmaktan çıktı ve sakinleri ya öldü, ya sakat kaldı ya da mülteci çıktılar. İşte yaşanan bu olumsuzluklar, islam aleminin ölçüyü kaybetmiş olmasından kaynaklanıyor.

İslamın müşahhas örneği olan Peygamber efendimiz ve Ehli beyt efendilerimizin İslamı yaşam tarzı ve hikmetlerinden mahrum kalmanın ızdırabını yaşıyoruz. İşte böyle bir zaman diliminde karanlıkta doğan bir güneş misali Haydar Baş hocamızın sohbetleri gönlümüzü ısıtıyor, aklımızı aydınlatıyor.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın ikazlarına TV olsun, gazete olsun, sosyal medya olsun rahatlıkla ulaşabiliriz. Bütün okuyuculara hocamızın Ramazandaki iftar sohbetlerini izlemelerini, Yeni Mesajdaki makalelerini okumalarını önemle tavsiye ediyorum. Hocamız sohbetlerinin, kulaklardan kalplere indirilmesini istiyor ve Yunus'un sözlerini hatırlatıyor "Son nefeste söylemezse bu diller, bütün cihan senin olsa ne fayda".  Yaşadığımız çağın fitnesinden kurtulmak için kulağımız, gözümüz ve gönlümüz Hak yolunda yürüyen insanlarla beraber olmalı.
Sağ olun Haydar hocam, Allah ömrünüze bereket ihsan eylesin.