Rusya ve BTP arasındaki 'İşbirliği Protokolü'ne anlama geliyor?

Rusya ve BTP arasındaki 'İşbirliği Protokolü'ne anlama geliyor?
1. Ruslarla akademik anlamda ilk temas 2005 yılında İstanbul’da yapılan 1. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli sempozyumunda başlamıştı. 27 Şubat 2013 tarihinde Moskova'da devlet Duma'sında başlayan resmi süreç, 14 Haziran 2014'de İstanbul'da yapılan resmi anlaşma ile ikmal oldu. Taraflardan birisi Rus devleti, diğeri Bağımsız Türkiye Partisi (BTP). Devlet Duması erkânı LDP heyeti ile BTP arasındaki anlaşma Rusya baş konsolosunun katılımı ile imzalandı. 
 
* * *
 
2. Mutabakat metni töreninde yapılan konuşmalar işbirliği protokolünü anlamamız açısından çok önemliydi. Süreç esnasındaki temel düşünceler ve referansların altı çizildi. Rus delegasyonunun temel vurguları Türklük, İslam, Haydar Baş hocamızın liderliği ve sosyal, siyasal ve ekonomik görüşleri, Haydar Hocaya kendilerinin ve dünyanın ihtiyacı olduğu ve birlikte olma arzuları idi.  
Haydar Baş Bey ise konuşmasında süreci özetledi. Atatürk’ün “Yurta Sulh, Cihanda Sulh” veciz ifadesinin Peygamber Efendimizin, “Müslüman, elinden ve dilinden insanların fayda gördüğü insandır” hadisiyle aynı anlam taşıdığının altını çizdi.  
Rusların ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözüne vurgu yapmaları ve Rusya’da İslam’a yaptıkları hizmetleri anlatmaları, mazlum Müslüman topluluklara yaptıkları muhafızlık Rusya konusunda milletimizde olan ön yargıları alt üst etti. Bütün bu başarılar Haydar Hocanın idi. 
 
* * *
 
3. Karşılıklı imzalanan işbirliği protokolü sosyal, siyasal, iktisadi konularda işbirliğini içeriyor. Burada hayatın bütün şubeleri vardır.  
Gelen milletvekilleri Haydar Baş’a ihtiyacımız var diyorlar. Burada sosyal olarak siyasal olarak ve iktisadi olarak var diyorlar. Rusya Duma’sına gittiğimizde birlikte Sibirya’ya gidelim bize proje üretin diye talepte bulunmuşlardı. O günden sonra daha yoğun olarak Milli Ekonomi Modelinden (MEM) kanunlar yapmaya başladılar. Özellikle MEM’in sosyal politikalarının yanında para politikası ve milli paralarla dış ticaret başlıklarını devreye koydular. Uygulamalardan elde ettikleri fayda onları Haydar Hocaya daha çok yaklaştırdı. 
 
* * *
 
4. Rusya'nın yüzde 66’sı Müslümandır. Bu nüfus içinde hem Şii hem de Sünni nüfus vardır. “Arap Baharı benzeri bir iç savaşın önüne geçmek için Haydar Baş hocanın düşüncelerine ihtiyacımız var” diyorlar. Vladimir Lisiçkin konuşmasında Sayın Haydar Baş hocamız hakkında “Sizi Kırım’a davet ediyoruz. Haydar Baş Üniversitesi kurmak istiyoruz” dediler. Ezcümle, Haydar Hocanın sadece ekonomi modeline değil, onun sosyal ve siyasal yaklaşımlarına da ihtiyaçları olduğunu ifade ediyorlar. Bir Şii-Sünni savaşının çıkmasını istemiyorlar. Biliyorlar ki İslam coğrafyasında yanan ateş Rusya’yı da etkileyecektir.