TARİHİ YAZAN ABD'DİR

Gelinen noktada soru, sıra İran'da mı Türkiye de mi şeklindeydi.
Gelişmelere bakarak bu sorunun da cevabını öğrenmiş oluyoruz. önce
Türkiye eliyle İran, sonra Türkiye şekillendirilecek; proje bu şekilde
devam etmektedir. ülkemiz için sona doğru yaklaşılıyor ve çok yanlış
icraatlar yapılıyor. üçe bölünen Irak'la 50 maddelik anlaşma
imzalanıyor; Suriye'den vize kaldırılıyor. İsrail ile güya kavgaya
tutuşuluyor. Ortada oynanan bir tiyatro vardır. Burada yöneten ABD'dir.
Ortada görünenler ise aktörler. Bütün bu gelişmeler önceden
planlanmıştır. Sen binlerce İsrail pilotunu Konya da eğiteceksin. ABD de
Yahudi cemiyetleri ile cemaat liderleri ile görüşeceksin. Onlardan
üstün cesaret madalyası alacaksın. Sonra da kalkıp kavga çıkarır gibi
yapıp, caka satacaksın. Sen önce İsrail'le yapılan gizli-açık
anlaşmalara bir son ver bakalım. Yarın bir İsrail-İran savaşında kimin
safında yer alacaksın. İran'ın yanında yer aldığında, Amerika sana bir
bardak su bile vermez.

Kamuoyunu aldatma adına Kürt açılımı denen faaliyetlerin, Kürtlerle bir
ilgisi yoktur. Maksat Kürt vatandaşlarımıza hak vermek değildir.
Anayasada Türk milletini, etnik yapısı ne olursa olsun, eşit haklara
sahip bir bütün olarak görmektedir. Açılımda kullanılan Kürt ifadesi bir
aldatmadan ve bir takım icraatları gizlemekten ibarettir. Sayın Genel
Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş bununla gizlenmek istenen açılımlardan
birisinin, Ermeni soy kırımı iddialarını kabul etmek olduğunu daha
hükümet ermeni konusunu kamuoyuna açıklamadan önce ifade etmiştir.
Meselenin kökeni 1878 yıllarına dayanmaktadır. Ermeniler vatan
topraklarımızı ellerine geçirmek için Kürtleri paravan olarak
kullanmaktadır. Bu dün böyle olmuştur, bugün de böyle olmaktadır.
Ermenilerle anlaşma imzalandığında o sahnede poz veren devletler dünden
beri bu işin ardasında duranlardır. Ermenistan'la sınır kapısının
kapatılmasının sebebi Ermenilerin Dağlık Karabağ'ı işgalidir. Bu işgal
devam ettiğine göre Azerbaycan'la aramızın bozulmasını dikkate almadan
atılan bu imzaların ardında dün Rusya, Fransa ve diğer Avrupa devletleri
vardı. Bugün bunlara ek olarak Amerika da yer almıştır.
Anlaşmadan sonra Uzakdoğu televizyonlarında hem de Kürtçe 1915 sözde
ermeni soykırımı gösteriliyor. Benim dedem, genel başkanımın dedesi bunu
yapmadı. üstelik genel başkanımın ecdadı ermeni mezaliminden emin olmak
için muhacir çıktılar. Dünya kamuoyunda yapılan bu propagandanın sebebi
soykırım kabulünün ardından gündeme gelecek olan toprak ve tazminat
talepleridir. Bu millet böyle bir suç işlemedi. Bunu deklare edenler
millete hesap vermeye mecbur kalacaklardır.

Türkiye ye gelerek teslim olan PKK lı teröristlerin tavırları açılımın
ne anlama geldiğini de göstermektedir. Oyun kurucunun talimatı ile zafer
kazanmış bir komutan edasıyla gelen ve il il dolaşan PKK lılar zafer
mesajı vermektedir. ülkemiz birileri tarafından acı sona doğru süratle
sürüklenmek istenmektedir. Birileri de oyuna gelmektedir. Kültür Bakanı
Ertuğrul Günay Eurovision Şarkı Yarışmasına “Kürtçe şarkıyla
katılabiliriz” diyerek oyunda yer almanın gayretindedir. Sayın bakan
ayrımcılığı kimden öğrendi acaba?

İçine düşülen bu yıkım anaforundan kurtulmak için bir an önce milli
politikalara dönülmesi gerekmektedir. Gerek milletimizin gerekse
devletimizin birliği huzuru ve gelecek garantisi için uygulanması
gereken milli projelerimiz vardır. Bu sayın genel başkanımıza ait olan
“Milli Ekonomi Modeli”dir, “Sosyal Devlet Milli Devlet” projesidir.
Vakit geçirilmeden bu projelerin uygulanmasına fırsat verilmelidir.