Tarım deyip geçmeyelim!

Tarım deyip geçmeyelim!

Katar’a uygulanan ekonomik ve siyasi ambargo haberi duyulur duyulmaz, halk marketlere hücum etti. Katar’da bir anda açlık tehlikesi baş gösterdi. En tepe isimler bu konuda halkı sakinleştirmeye çalıştı. Suudi Arabistan Katar’ın tek kara komşusuydu, bu kapıda kapatılmıştı. Türkiye’den Katar’a hava yoluyla yiyecek ve içecek sevkiyatı başladı. Marketlerde ürünlerin üzerine Türkiye’den hava yoluyla geldiği yazıldı. Bir taraftan halk mağdur edilerek yönetim yalnız bırakılmak istenirken; diğer taraftan yönetim ise halka, aç kalmazsınız sakın panik yapmayın mesajı verdi. Şimdilik askeri bir operasyon olmasa da, savaş başlamıştır. Katar kişi başına düşen 129 bin 726 dolar milli gelir itibarıyla, dünyanın en zengin ülkesidir. Buna rağmen kendi kendine yeten tarım ve hayvancılık ürünü olmadığı için bir anda açığa düştü.

Prof. Dr. Haydar Baş Bey, tarım ve hayvancılığa stratejik önem atfediyor. Yeri geldiğinde bir tane buğday bir mermiden daha kıymetli hale gelebiliyor. Bir zamanlar ürettiği tarım ürünleri kendi kendine yeten nadir ülkelerden biri olmamıza rağmen saman ithal eder hale gelinmiştir. Doğu bölgemiz et ihtiyacımızı tek başına karşılayacak potansiyeli varken, doğuya et gönderilecek noktaya gelinmiştir.  Kayıtlara bakıldığında görülecektir. Son yıllarda 27 milyon dekar tarım arazisi ekilmiyor biçilmiyor; bu alan Arnavutluk’un yüz ölçümüne eşdeğerdir. Şimdilerde de zeytinliklerin imara açılması için hükümetin çalışmaları var. Gerekçeleri ne olursa olsun ortada bir gerçek var. Ülkemizde yıllar içerisinde topraklarımız tarım yapılmaz hale gelmiştir. Yüzbinlerce işçi tarımdan el çekmek zorunda bırakılmıştır.

Yaşanan gelişmelerden ders çıkarmak zorundayız.

Avrupa birliği ülkelerinde, bütçenin %40 ı tarıma destek olarak verilirken, ülkemizde bu rakam sadece %2 seviyesindedir. Diyelim Avrupa savaşlarında açlığın ne olduğunu anladı da tarımı destekliyor, millet olarak biz de Çanakkale de açlığın ne olduğunu görmedik mi? Yaşadıklarımızdan ders çıkartmak zorundayız.

Çözüm Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modelini, Sosyal Devlet Milli Devlet projesini uygulamaktır.

Sosyal Devlet’te tarım yeniden kendi kendine yeter hale getirilecektir.

* Tarım ürünlerine getirilen tahdit kanunları kaldırılacaktır.

* Üretilen mamullerden vatandaş büyük gelir sahibi olacak, devlet desteği alacağı için de ürünler ucuzlayacaktır.

* Devlet topraklarını çiftçisine sembolik ücretler karşılığı uzun vadeli kiralayacaktır.

* Tarım arazilerine sanayi kurulmayacaktır.

* Ürünlerin fiyatı kooperatif ve müstahsil tarafından belirlenecektir.

* Tarım kesimi istediği ürünü istediği kadar üretecektir.

* Pazarlama probleminde devlet derhal devreye girecek ve pazarı oluşturacaktır.

* Hayvancılıkla uğraşanlara sıfır faizli kredi sağlanacak

* Üreticiye yem desteği verilecek

* Hayvancılık sektöründe yüksek fiyat garantisi verilecek.

* Hayvan hastalıklarına karşı özel bir birim oluşturulacak

* Elektrik ücretleri bedava olacak. Soğuk hava depoları oluşturulacaktır.