2021 bütçesi kevgir gibi
Açıklanan 2021 yılı bütçesindeki rakamları hep birlikte okumaya ne dersiniz?
İlk sözümüz, konunun ana fikri olsun. Verilen haber, acı reçeteden öteye geçemiyor. 2021 yılı bütçesinde hedef 246 milyar TL açık ile yılı kapatabilmek. Hükümet "Ak akçe kara gün içindir" diyemiyor, sene sonu için bütçenin iki yakasının bir araya gelemeyeceğini açıktan itiraf ediyor.
Yaşanan pandeminin de etkisi ile artık ekonominin çarkları dönmüyor, mevcut sistemler günümüz koşullarını taşıyamıyor. Dünya artık küçük bir köy, artık bir ülkede birinin öksürmesinin sonuçlarını büyümüş olarak dünyanın öbür ucunda görebiliyoruz. Kırılgan ekonomi kelebek etkisi ile daha da kırılgan durumda. Serbest piyasa ekonomisiyle dünya yürüyemiyor; komünizm zaman aşımına uğradı, serbest piyasa ekonomisinin de hükmü bitmiştir.
Gelin bir projeksiyon yapalım.
Hükümet olsun, şirket veya bir hane olsun bir organizasyon düşünelim. Yönetim daha yeni yılın başından zarar açıklıyor ve teslim bayrağı çekiyorsa, açıktan ben yapamıyorum demektir. Bütçe görüşmelerini takip edenler bilirler, muhalefet partileri adına konuşanlar da bir çözüm getiremedikleri gibi doğru dürüst bütçeyi de konuşmadılar. Elbette sorunlar gündem edilecek ancak çözüm sunulmadan gündem edilen sorunların katkısı kısır olacaktır.
Özet bir bilgi verelim.
Bütçe açığının 2020 yılında 139 milyar TL olması hedeflenmişti. Sonuç olarak bütçe açığı yılın ilk dokuz ayında 140.6 milyar TL olarak gerçekleşti. Son 3 ayın açıkları da eklenirse sonuç daha da içinden çıkılmaz oluyor. 2021 yılı bütçe planlamasında ise açık 245 milyar TL olarak belirlendi. Bu rakamın da gerçekçi olmadığını ifade etmek kehanet değildir.
2021 yılını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok.
2021 yılının vergi gelirleri hedefi, bir önceki yıla göre yüzde 20 daha fazla. Bu vatandaşın sırtındaki vergi yükünün daha da artacağını gösteriyor. Geçinmek için kredi kartına yüklenen, kart borcunu ödeyemeyip gecikme faizi altında ezilen bir vatandaş söz konusu. 2021 yılında da beklenen, yüksek vergi artışları, zamlar ve cezaların sağanak şeklinde yağacağıdır.
Sözün özü serbest piyasa ekonomisi iflas etmiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız 27 Şubat 2013'te Rusya Parlamentosu Duma'da yaptığı konuşmada ifade etmişlerdi."Milli Ekonomi Modeli sessiz bir devrimle kapitalizmi tarihe gömüyor. Globalizmin ekonomik ayağını oluşturan kapitalist sistemin dünyaya kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediği ortadadır. Ülkelerin çözüm olarak kabul ettiği Milli Ekonomi Modeli sürekli büyümeyi temin etmesi, adil bir gelir dağılımını sağlaması, tam istihdamı temin etmesi, yani işsizliği önlemesi ile insanlığa tek kurtuluş formülüdür"
Elbette "Var bi hayalimiz."
Atatürklü yıllar haricinde bütçe, milletin yüzünü hiç güldürmedi.
97yıllık Cumhuriyet'te 74 yıl bütçe açığı verildi. Son yıllara gelindiğinde bu açık, ata binmiş süvari gibi koşuyor.
Yeniden bütçe fazlası verilecek günler yaşayabiliriz.
Bu ise Atatürk'ün izinde, Haydar Baş Hocamızın projelerine sahip çıkmakla olacaktır.