Abat mı olacağız, berbat mı?
1 Kasım seçimlerinde oylanacak olan asıl konu, birlik mi istiyoruz yoksa ayrılık mı?
Seçim sürecinde sayın başbakan başta olmak üzere AKP’liler aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyorlar. 7 Haziran genel seçimlerinden sonra artan terörün sebebi olarak, AKP’nin alamadığı oy gerekçe gösterildi. Davutoğlu tek başına iktidar olamazlarsa faili meçhul cinayetlerin artacağını ifade etti. Bu tavırla bir taraftan da bugüne kadar uygulanmış olan yanlış politikalar örtbas edilmeye çalışılıyor.
Sosyal ve ekonomik vaatlerin havada uçuştuğu bir süreç yaşıyoruz. Ancak bunlar birer aldatmadan ibarettir. AKP den başlayalım. 13 yıldan beri başta olan AKP’nin bugüne kadar yapamadıklarını şimdiden sonra da yapması mümkün değildir. Ülkemizin içine düştüğü vahim tablo sıradan tedbirlerle üstesinden gelinecek cinsten değildir. Artan ekonomik kriz, etnik ve mezhepsel ayrımcılık, içerde ve dışardaki güvenlik sorunu ülkemize damgasını vurmuş durumdadır. İşte 13 yıllık tek başına AKP iktidarının ülkemizi getirdiği tablo budur.
…
Gelelim CHP, MHP, HDP’ye. Bu partilerin de mevcut kronikleşmiş sorunları çözecek ekonomik, sosyal ve siyasi projeleri yoktur. Bugüne kadar insanlar fakirleştirildi. Fakirleştirildikçe diz çöktürüldü. Şimdi de sosyal ve ekonomik vaatlerle insanımız, iyiden iyiye bataklığa çekilmektedir.
Bir kere ekonomik problemlerin çözümünün Haydar hocaya ait olan Milli Ekonomi Modelinde olduğu ayan beyan ortadadır. Bilindiği gibi başta Rusya olmak üzere 100’ü aşkın ülkede kısım kısım uygulanmaktadır. Ülkemizde ise siyasiler Haydar hocanın projelerini vaad olarak halka sunmakta, hızlarını alamayıp söylemlerini bile aşırmaktadır.
…
Bir kere milleti ekonomik olarak rahatlatmak için paramızın bağımsız olması lazım. Kaynağımızın bize ait olması lazım. Bunları yapacak liderin bağımsız duruşa sahip olması lazım. İşte bu lider sosyal olarak milli birliğimizi temin edebilecek Prof. Dr. Haydar Baş’tır. Bugüne kadar birbirine düşman edilen Alevi’si, Sünni’si, Şii’si bütün Müslümanlara Ehli Beyt paydasında kardeş olduklarını hatırlatan da Sayın Baş'tır.
Siyasi olarak ne AB ne ABD tek çözümün bağımsız duruş olduğunu deklare eden de Haydar Baş’tır.
Hükümet bazen Avrupa birliğinin uydusu olarak çok zaman da ABD’nin uydusu olarak maalesef bağımsız bir duruş ortaya koyamamıştır. Neticeyi hep beraber izliyoruz. Özellikle Arap baharı sürecinde denileni tak-şak yapan siyasi iradenin hiçbir siyasi ağırlığı kalmamıştır. Suriye'de yaşananları görüyorsunuz. Rusya’nın müdahalesi ile batı geri adım atmıştır. Batı Suriye politikasını belirlerken göstermelik de olsa Türk hükümetine fikrini bile sormamaktadır. Ortadoğu bataklığında Türkiye ve Türk milleti batmaktadır. Şartlar, Osmanlının son döneminden daha ağırdır. Bütün bu yaşananlardan AKP hala ders çıkartamıyor. Geri adım atacak atamıyor, uydu olduğu batılı devletlerden yakasını kurtaramıyor.
…
Devletin bekası, milletin birlik ve beraberliği asıl hedefimiz olmalıdır. Dün Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başarılan milli mücadele bugün de başarılabilir. Bugünleri önceden gören Prof. Dr. Haydar Baş yıllar önce Yeniden kuvay-ı milliye hareketini başlatmıştır. BTP siyasi parti olmanın yanında ve ötesinde Kuvay-ı milliyenin adresidir.
Siyasi düşüncesi ne olursa olsun etnik ve mezhepsel düşüncesi ne olursa olsun, kadını erkeği; genci yaşlısıyla bütün milletimiz çözümün adresi BTP’de buluşmalıdır. Bu tarihi bir görev ve sorumluluktur.