AKP – CHP ve MHP’lilere Sesleniyorum
Yaşadığımız coğrafyada dönen dolaplara baktığımız zaman ülkemizde kaynayan cadı kazanını daha iyi anlamış olacağız.
Irak’a insan hakları getireceğiz dediler, insanları öldürdüler, ülkenin kuzeyinde Kürt devletini kurdular.
Suriye’ye bahar getirdik dediler. PKK ve PYD destekli muhalifler Esad’ı devre dışı bırakarak Suriye’nin kuzeyinde Kürt devleti kuruyorlar.
Türkiye'ye gelelim. Bizim ülkemizde de barış diye diye ülkemizi işgale hazırlıyorlar.
Yaşadığımız coğrafyanın ne anlam taşıdığını biliyor muyuz?
Fırat ve Dicle arası, Ortadoğu coğrafyasıdır. Fırat ve Dicle nehirlerinin arasında ki toprakların bir kısmı da Anadolu topraklarıdır. Bu alan komple ABD'nin Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Afrika projesinin kapsama alanına tekabül ediyor. Bu projenin eş başkanını hepimiz biliyoruz, Sn.Tayyip Erdoğan. AKP hükümeti sadece kendi ülkemizde değil aynı zamanda Suriye’de ve Irak’ta da dönen dolaplarda pay sahibidir.
İsrail Parlamentosu Kinesset"in girişinde "İsrail'in sınırları Nil'den Fırat'a kadardır" yazısı bulunduğunu biliyor musunuz? Bu coğrafyada yapılmak istenen insan hakları, demokrasi, bahar ve barış değildir; bölge insanları adına çözüm getirmek hiç değildir. Burada hedef Büyük İsrail Devletini kurmaktır.
Bugün MHP milliyetçileri temsil etmemektedir; Bugünün CHP’si ise Atatürkçüleri ve sömürüye karşı olanları temsil edememektedir. Esas olan partinin adı değildir, o partinin taşıdığı ruhtur, misyondur. Partili olmak bir isim altında toplanmak değil, bir ruh ve misyon sahibi olmak demektir. O ruh neredeyse o çatının altında olmak gerekir. Aksi halde bu kavmiyetçilik olur, partizanlık olur. Bugün halkçı da olan Atatürkçü de olan bozkurt olan Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosudur. Birlikte olunması gereken adres burasıdır.
Bugün ülkemizdeki AKP- PKK ittifakına CHP ve MHP de destek vermektedir. CHP ve MHP’nin muhalefeti karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar kabilindendir.
Örnek mi istiyorsunuz?
CHP
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta, “süreç”e kredi açacaklarını söylemiş, gidişatı izlerken de bir süre “susma” kararı almıştı. TBMM’deki grup toplantılarında bile bazı haftalar konuyu görmezden gelebilmektedir.
Sayın Kılıçdaroğlu milleti oyalamayı çok iyi başarmaktadır. Görünen köye kılavuz aramaktadır. Hala “Recep Tayyip Erdoğan konuşsun? Açtığımız kredinin koşullarını yerine getiriyor mu getirmiyor mu? Ne yapıyor bilmiyoruz” diyebilmektedir.
CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun “Masanın bir ucundaki kişi görüşlerini açıkladı. Şimdi masanın diğer ucundaki kişinin de görüşlerini açıklamasını istiyoruz. Açıklasın bir görüşünü görelim bakalım nedir bunlar” ifadelerini nasıl yorumlayacağız?
Köy görülmüş olmasına rağmen kılavuz arayanları en iyimser yaklaşımla ‘gözleri görmüyor’ şeklinde yorumlamak gerekir. Kendisi himmete muhtaç dede, nerde kaldı başkasına himmet ede ...
MHP
MHP en kritik dönemlerde AKP’ye verdiği destek ile ünlüdür.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP'nin yaşadığı "367 krizi" için ihtiyaç duyduğu desteği vererek Abdullah Gül'e Çankaya yolunu açan Bahçeli’nin MHP’sidir.
AKP’nin içi karıştığında "Türkiye’nin bu kadar iç ve dış sorunlarının arttığı bir dönemde, tek başına iktidar olmuş bir partinin kaosa girmesi o partiden ziyade Türkiye’ye zarar verir" diyen yine Bahçeli’dir. AKP’nin iktidarda kalarak misyonunu tamamlaması için mücadele eden bir MHP’den ne beklenebilir ki…
Bir örnek daha verelim.
Devlet Bahçeli, Wikileaks'in yayınladığı belgeler açıklanmaya başladığı günlerde AKP ne kadar yanlışa düşse de ve ihanete uzanan hatalar yapsa da bir yabancının bunu ifade etmesini doğru bulmayız diyebilmiştir. Yani sayın Bahçeli’nin yabancıların doğrularını, yerli kaynaklarla teyit etmesi gerekirken bu bilgileri yok sayması AKP’ye destek vermek değil de nedir acaba?
Evet, ülkemizin mahkûm olduğu siyasilerin hali ortada. Ancak üzülmemek gerek. Yaşanan bu zifiri karanlık güneş gibi doğan Haydar Baş beyi müjdelemektedir.
Yıllar sonrasını gören ve planlayan kişi olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey bugün dünyanın gündemindedir. Rusya Millet Meclisi Duma da Milli Ekonomi Modeli sunumu Rus parlamenterler tarafından ayakta alkışlanmıştır.
Sayın Baş, asırlardan beri ihmal edilen Ehl-i Beytin faziletlerini, milli ve dini birliğimizdeki vazgeçilmez yerini ilk defa gündeme getirmiştir.
Yine BTP Genel başkanı Haydar Baş hocamız aylardan beri il il dolaşarak bir Kuvay-ı milliye hareketi olan Milli Kahramanlar programları ile milli birliğimizi pekiştirmiştir.
Bu da madalyonun diğer yüzüdür.
Görenedir görene, köre nedir köre ne?