Anadolu Selçuklu Devletinin Son Yıllarını Yaşıyoruz
İşte Hristiyan batı dünyasında Müslüman olan kişinin etnik kökeni ne olursa olsun ona Türk denme sebebi de budur. Yani o Müslüman olmuş anlamındadır.
Bugün Anadolu Selçuklu devletinin son döneminin koşullarının yeniden yaşamaktayız.
Bizi biz yapan değerleri yeniden keşfetmek zorundayız. Biz bu çalışmada geç kalırsak başkaları elimizde ki hayat kaynaklarımızı elimizden alacaktır. Nitekim yaşananlar bunları ispat etmektedir.
ülkemizde yaşanan Alevi - Sünni çatışmaları bir cemaat çatışması bir inanç çatışması değildir. Toplumun sosyal dokusunu bozmak için tezgâhlanmış global çapta olaylardır. Bir Sünni niçin Alevi'ye karşıdır veya bir Alevi niçin bir Sünni'ye karşıdır. Bunun akıl vicdan ve din çerçevesinde izahı yoktur. İşte bu suni ayrımların önüne geçmek için araştırma, inceleme ve kaynaklara inme zarureti vardır. Bu anlamda sayın Prof. Dr. Haydar Baş hocamız tarihi bir misyonu yerine getirmektedir. 12 imamın hayatının konu edinen Ehl-i Beyt külliyatı ve bugün burada 4. sünü idrak ettiğimizi Ehl-i Beyt sempozyumları karanlığı aydınlatan geçmişle bugün arasında birlik ve barış köprüleri kuran tarihi organizasyonlardır.
Bizim burada yapmak istediğimiz Aleviliğin ve Sünniliğin birinin öne çıkması değildir. Doğrunun ortaya konmanın bir hakkın iadesidir.
Bugün güneşin yeniden doğduğu gündür. Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır. İşte güneş bu silsiledir. Ve güneşin önündeki bulutları dağıtan Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Son sözümüz Yunus Emre'den olsun: “Bilmeyen ne bilir bizi bilenlere selam olsun.”