Anayasa siyaseti öyle olmaz
Cari olan siyasi uygulamalarda iktidar olmanın kuralları ötekileştirmek ve rakiplerinin hataları üzerinden oy devşirmek üzerine bina edilmiştir. Denemesi bedava, Meclis Tv.yi izleyip görebilirsiniz. Konuşmalar hep yanlışın tasviri şeklinde, tamam da bunun doğrusu nedir; niçin söylemekten imtina ediyorlar acaba?
Günümüzde seçim konuşulmaya başlandı, tabi bu arada yoğun olarak anketlerde yapılıyor. Görülen o ki, cumhur ittifakının işi zor, her geçen gün oy kaybediyor.
Koltuğu kaptırmak istemeyen hükümet tribünlere oynuyor. Ya toplumu ilgilendiren konularda algı yönetimi yapıyor ya da toplumun genelinin dikkatini çekecek atraksiyonlar yapıyor. Son günlerde ortaya atılan anayasa yapmak de bu kabilden bir manevradır. Üstelik “yeniden kuruluş anayasası” olarak tanımlanması da tam bir fiyasko.
Anayasa hocası, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) genel başkan yardımcısı Prof. Dr. Ünal Emiroğlu hocamızın ifadesi ile ‘Bunlar yeni anayasa değil, ancak anayasa değişikliği yapabilirler’. Neden mi, çünkü anayasayı ancak kurucu meclis yapabilir. Üstelik yapılacak değişiklik de anayasaya aykırı olamaz.
Kanunlar ilgili kişi ve konuları ilgilendirirken anayasa yasaların ruhunu temsil eder. Ücra bir köşede yaşayan vatandaştan tutun, cumhurbaşkanına kadar bütün vatandaşların haklarının ve sorumluluklarının başvuru kaynağıdır anayasa.
Referandumda anayasa değişikliğine gittiklerinde, Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Türkiye krallık rejimine gidiyor şeklinde ikaz etmişti. Krallık ne, kuvvetlerin tek elde toplanması; bunların da yapmak istediği budur.
Maksatları “anayasa siyaseti” oluşmasını sağlamakmış. Bunlar samimi ise öncelikle anayasal bir hak olan seçme ve seçilme hakkının önündeki engelleri kaldırsınlar. Yüzde 10 olan seçim barajını kaldırsınlar. Hem yüksek bir baraj ile bir hakkı engelleyeceksin, diğer taraftan kuruluş anayasası hazırlayacaksın buna kimseyi inandıramazsın.
Milletin menfaatine olacak ne yapmak istediler de, anayasa bunlara dar geldi acaba, bunların yaptığı minderden kaçmaktır. Milletin sorunlarını görmezden gelmektir.
Ülkemizin acilen çözmek zorunda olduğu ekonomik sorunları vardır. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş beyin ifadeleri ile "ekonomiyi konuşmadığımız sürece, Türkiye'nin gerçeklerini konuşmadığımız sürece, sosyal adaleti konuşmadığımız sürece biz Türkiye'de seçim bile yapamayız.”