Asgari Ücret: İnsanca Yaşam ve Gelir Seviyesi
Asgari ücret, vatandaşlarımızın insanca yaşam seviyesini temin etmeyi hedefleyen bir kavramdır.
Ülkemizin değişmez gündemlerinden birisinin asgari ücret olması insanca yaşam ve gelir seviyesindeki sorunu göstermektedir. Hele hele yılda bir düzenlenen asgari ücretin artık yılda iki defa düzenlenmesi bile ekonominin içine düştüğü durumu net olarak göstermektedir. Bir bakıma yapılan tavşan kaç tazı tut misalidir. Enflasyon tavşan olmuş süratine yetişilemiyor. Tavşan tutulamadığı için sürekli manevra yapılmaktadır. Asgari ücretin sürekli değiştirilmesi çözüm değildir.
Asgari ücreti artırmak tek başına düzenlenmesi olsa olsa zaman kazanmak ve bir algı yönetmekten öte gidememektedir. Neden mi, satın alma düzeyini belli bir seviyede tutamazsanız, asgari ücretle oynamanın bir faydası olmaz. Son yıllarda ülkemizde asgari ücret artışlarına paralel olarak gelir düzeyi hızla düşmekte ve alınan para maalesef pul haline gelmektedir. Bu nedenle asgari ücretin yanında enflasyonu kontrol altına almak, vatandaşın gelir düzeyini uygun hale getirmek zorunludur.
Siyasete yeni bir bakış açısı getirerek sadece gelir ve maaş değil, aynı zamanda alım gücünün artırılması ve gelir düzeyinin yükseltilmesi önemlidir. Bu, sosyal devlet projeleri ve ekonomik politikalarla mümkündür. vatandaşların gelir düzeyini asgari geçim seviyesine çıkarmakla mümkun olacaktır. Tarım politikalarından tutun da topyekûn ekonomik alanlarda sorunların çözülmesi ve bireylerin satın alma gücünün desteklenmesi gerekmektedir.
Bu konseptlere uygun hareket etmek ve gereken adımları atmak zorundayız. Algı yönetiminden öteye geçebilmek için kaynakları etkin bir şekilde değerlendirerek hareket etmeliyiz. Ülkemizin zengin kaynaklarını ve insan kaynağını kullanarak inovasyon gücümüzü ortaya koymalıyız.
Sonuç olarak, asgari ücretin sadece bir rakam olmaktan öteye geçmesi için ekonomiye bütüncül bakılması gerekir. Bunun yolu tüketim eksenli model olan Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza ait olan Milli Ekonomi Modeli Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini hayata geçirmeli ve kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullanmalıyız.
Aksi halde insanımıza da sahip çıkamayız, ekonomik dengelerin sürekli oynak ve kırılgan olması baştan sona bütün politikaları etkiler. Hatta vatandaşlarımızın yurt dışına çıkması ve beyin göçü bile engellenemez.
Bağımsız Türkiye Partisi’nin vizyonunda bu çözüm yer almaktadır. Geleceğimize sahip çıkmak için bu çözümü benimsemeli ve hayata geçirmeliyiz. Vatandaşımızın haklarına sahip çıkan, insan onurunu koruyan bir ekonomi anlayışıyla daha güzel bir Türkiye’yi inşa edebiliriz.