Atatürk Millete Harç Oldu
10 Kasım’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle, minnetle, özlemle andık. Atatürk’ün adının unutturulmaya çalışıldığı, resimlerinin ve posterlerinin kaldırıldığı günlere tanıklık etmiştik. Bazı kesimler Atatürkçülük adı altında, bazıları ise din adına ona karşı çıkmaya çalıştı.10 Kasım’da Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundaki, Atatürk'ü anma törenine katıldım. Daha önce Atatürk’ü yok sayan onu unutturmaya çalışanların Atatürk’e nasıl sahip çıktıklarını gördüm. Neden mi, artık gördüler ki, Atatürk’ten uzaklaşandan, millet de uzaklaşıyor. O halde istesen de istemesen de Atatürk ile beraber olacaksın. Milletimiz Haydar hocamızın şu ikazını da artık daha iyi anlıyor. "Sen olmasaydın ne şerefimiz ne namusumuz ne vatanımız ne de devletimiz olmayacaktı."
Yurt çapındaki anma törenlerinde her yaştan insanımızın, O'nun izinde yürümeye kararlı olduğunu gördüm. 10 Kasım’da Anıtkabir’de yaşanan ziyaretçi yoğunluğu, Atatürk’ün tüm milleti bir araya getiren birleştirici harç olduğunu tekrar gösterdi. 10 Kasım 2024 Atatürk'ü Anma Günü’nde, tam 1 milyon 92 bin 365 kişi Atatürk’ü ziyaret etti. Bu sayı, şimdiye kadar 10 Kasım günlerinde Anıtkabir’e yapılan ziyaretlerde ulaşılan en yüksek rakam olarak tarihe geçti. Anıtkabir’e gelen ziyaretçiler arasında her kesimden insan vardı: kadın, erkek, genç, yaşlı insanımız aynı ruh etrafında kenetlendi. Bu birlik, Atatürk’ün Türk milletine kazandırdığı ulus olma ruhunu temsil ediyor. 10 Kasım’da Ankara'nın rengi de adı da Atatürk idi. İnsanlar kendi imkanları ile ülkemizin dört bir tarafından gelerek Atatürk ile buluştular. Atatürk'ü ziyaret edenler kimler idi? Türk milletiydi; Türküyle, Kürt’üyle Laz’ıyla bütün bileşenleri idi. Haydar Baş hocamızın ifadesi ile Atatürk’ün vatan, bayrak, tam bağımsızlık ve birleştirici harç olduğunu yeniden hatırlamış olduk.
Geçmişte, Atatürk'ün anma törenlerinde, mozolesine gidilir, saygı duruşunda bulunulur ve ardından sessizce ayrılırdı insanlar. Ancak, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın halka yönelik canlı ve etkileyici söylemlerine şahit olduk. Hocamız Atatürk'ün huzuruna gittiğimizde abdestli olmamız gerektiğini vasiyet etmişti. Yine Atatürk konusunda "Atatürk kendi lisanı ile diyor ki "Ben Meydan dedesi Kemal'im. Meydan dedesi ne demek? Evliyaların başı Kutbul Aktab demek. Onun için O'nun kabrini ziyaret ederken kesinlikle abdestli olun. Öyle bir insanın yanına gidiyorsunuz ki Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı, Paşa... Hazır ol vaziyetinde duracaksın. Öyle dur bak ne alıyorsun oradan? Onu kuşatan sülalesi İmam Ali Efendimiz, Hz. Fatıma Anamız..." demişti. Atatürk'ün kabrine gidin, Fatiha okuyun demişti. Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün Türk milleti için taşıdığı önemi vurgularken, "Atatürk'ün ruhundan özür dilemedikçe bu millet kurtulamaz" ifadesini kullanmıştı.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle, gerçek Atatürk’ü ve onun milletimize kazandırdıklarını öğrendik. Atatürk’ü anmak demek, onu anlamak ve onun mücadelesine sahip çıkmak demektir. Bugün, 10 Kasım’da bir kez daha gördük ki, milletimiz onun açtığı yolda yürümeye sonuna kadar kararlıdır.