Avrupa Birliği mi dediniz!

Avrupa Birliği mi dediniz!

Son günlerde Avrupa Birliği konusu sıkça gündem olmaya başladı. Ülkemizde olsun, AB ülkelerinde olsun artık birliğin faydadan çok zarar verdiği ifade ediliyor. Özellikle İngiltere’nin Brexit kodu ile referanduma gitmesi ve birlikten çıkma kararı alması sonun başlangıcı oldu. Ardından 10 Avrupa devleti sıraya girmiş durumda. Yüksek sesle referandumu konuşuyorlar. Hatta kamuoyunda Avrupa devletleri çıkış kodlarını da belirlemiş durumdalar. Bu kodlara bir göz atalım isterseniz: Fransa (Frexit), Yunanistan (Grexit), İtalya (Italeave), Çek Cumhuriyeti (Czechout), Avusturya (Oustria), Hollanda (Nrexit), Danimarka (Dexsit), Finlandiya (Finish), Slovakya (Slovakout) ve Portekiz (Departugal).

AB devletleri yüksek sesle birbirlerini suçlamaya başladılar.

Bütün bu gelişmeler dünyanın gündemine bomba gibi düştü. Tam da bu iş tamam, AB anayasasını devreye koyalım derken birlikten kaçan kaçana. Bakın önemli bir hakkı teslim etmemiz gerekiyor. 2000 li yıllarda Sn. Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı konuşmada AB’ye bir ömür biçmiş ve 10-15 yıl içerisinde AB dağılacak demişti. Ne ülkemizde, ne dünyada hiçbir liderin hatırına bile gelmeyen bir tespiti yapmak dünyayı tanıyan, günü değerlendiren ve gelecek projeksiyonu yaparak çözüm üreten bir lidere nasip oldu.

Sn. Baş konuşmasında bunun gerekçelerini de ortaya koymuştu.

Birincisi, AB’nin bir inanç birliği olduğunu belirtmişti. İnanç temelli bu birliğin, Haçlı seferlerini gerçekleştirdiği ve Müslüman Türk’e sınırlarını açmasının mümkün olmadığını ifade etmişti.

İkinci olarak 2000 senesinde nüfusu yaşlanmış, kaynakları tükenmiş AB’nin Euro ile sonunu hazırladığını ifade etmişti.

...

Bir hatıramdan bahsedeyim. 2007 yılında Heidelberg-Almanya’da yapılan Milli Ekonomi Modeli (MEM) kongresinde Hollanda Amsterdam Üniversitesi'nden Prof. Dr. Cornelia Versteegh'i dinlemiştim. Pof. Dr. Haydar Baş’ın AB dağılacak tespitini ilk duyduğunda bunu bir hamaset olarak değerlendirdiğini ifade ettikten sonra şu itirafta bulunmuştu. Sayın Baş’a ait olan MEM kitabını okuduktan sonra bu tespitin bir realite olduğunu anladığını söylemişti.

Ne diyelim anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az.