Berlin’de, Mezhep Çatışmasına Son Verecek Formül
5. Ehl-i Beyt Sempozyumu_Berlin
Hz. Hüseyin o gün bugün ümmetin kalbindedir. Matem her ne kadar Aşura günü yoğunlaşmış olsa da ümmetin gönlünde sürekli bir Hüseyin acısı sürer gider. Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu 5. Ehl-i Beyt sempozyumu için Berlin'deydi. Programda Alevi'si, Caferi'si, Bektaşi'si, Sünni'si kanaat önderleri, cemiyet ve cemaat başkanları konuşma yaptılar. Her birisi sayın Prof. Dr. Haydar Baş beye şükranlarını dile getirdiler. Sünni bir liderin Ehl-i Beyt sancağını eline alarak demir çarıkla yola çıktığını Ehl-i Beyt'in sevgisini kalplere aşıladığını dile getirdiler.
Meltem medya grup tarafından canlı yayınlanan programa Hacı Bektaş'tan canlı bir telefon bağlantısı yapıldı. Prof. Dr. Haydar Baş beyin cennet gülü diye adlandırdığı ımam Musa Kazımın sülbünden, Ahmet Yesevi dergahından, hem ıslam'ı hem Türklüğü sevdiren irade olan Anadolu'nun genel kurmay başkanı Hacı Bektaş'ı Velinin soyundan Arife nineydi telefonda ki. Ehl-i Beyt aşkından, birlikten, matemden dem vurdu Arife nine. Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza tebrik ve teşekkürlerini iletti.
"Ehl-i Beyt' eşittir "Ehl-i Sünnet'
Konuşmacılar Türkiye ve dünya siyasetini Ehl-i Beytin ölçüsüyle analiz ettiler ve çözüm yolları gösterdiler. Haydar Baş hoca konuşmasında şii, Alevi ve Sünnilerin bir bütün olduklarını kaynaklar göstererek anlattı.
Ehl-i Beyt yolunu yaşamanın adının "Ehl-i sünnet' olduğunun altını çizdiler. Kendisinin Sünni bir alim olduğunu ifade ettikten sonra “Ben Aleviyim, benim Aleviliğim ımam Ebu Hanife'nin Aleviliği, ımam şafi, Ahmet bin Hanbel, ımam Malik'in Aleviliğidir” dediler. Bu Alevilik, şiilik ve Sünniliğin aralarında fark olmadığını ifade eden çok çarpıcı bir bakış açısıydı. Bütün ümmetin bir bütün olduğunu bütünün Hacı Bektaş tarafından bakıldığında da ımam-ı Azam tarafından bakıldığında da aslında tevhidi temsil ettiklerinin ifadesiydi.
Sünni - şii çatışması
Bu program tarihi bir dönüm noktası olarak tarihte yerini alacaktır. Dünyanın her tarafında, Müslüman Müslümana kırdırılıyor. Mezhep çatışması temelinde projeler üretiliyor. Sünni dünyanın başı kabul edilen Türkiye ve şii dünyasının başı kabul edilen ıran karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Suriye ve diğer ıslam ülkelerinde Sünni - şii çatışması tezgâhlanıyor. Müslümanlar mezhep farklılıkları üzerinden paramparça ediliyor. Bizzat AKP hükümeti Suriye'de yaşananları, mezhep çatışması olarak lanse ediyor; cübbeli şalvarlı hocalar, Suriye'de şiilere karşı savaşırken ölenler şehit olur diye toplumu batıla yönlendiriyor; akademik kariyer sahibi sözde ilim erbabı tarafından şiiler cehenneme layık görülüyor. ışte toplumun manzarası bu. Emperyalist güçler de tribünlerden ağızlarından salya akarak Müslüman kıyımını izliyorlar.
Tarihi Dönüm Noktası
çatışmanın zirve yaptığı tam da bu zaman diliminde Almanya'da Berlin'de salonu dolduran binlerce Alevi Bektaşi'siyle, Sünni'siyle, şii'siyle insanlar tek bilek tek yürek olmuşlar. Ehl-i Beyt'in aşkı aralarında ki birliğin mayası olmuş durumda.
ışte bu tablonun mimarı Prof. Dr. Haydar Baş hocadır. Dünyada yaşanan iki kutup var. Biri ayrıştırmaya diğeri birleştirmeye çalışıyor. Dünyanın siyasi geleceği şimdiden sonra bu çerçevede şekillenecektir. Gelişen olaylar göstermiştir ki, ülkemizde ki birliğin mayası da Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olacaktır.