Cumhuriyet kutlayanlar ve kutlayamanlar
Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümünü millet olarak büyük bir coşku ile kutladık. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına geldik, büyük bir var oluştur bu, fakat bazıları tarafından cumhuriyetin banisi yani devletin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün adı anılmak istenmiyor, O unutturulmak isteniyor.
Şu garip paradoksa bakar mısınız, siz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu devlette yaşayacaksınız, O’nun kurtarmış olduğu vatanı yurt edineceksiniz, O’nun kurmuş olduğu cumhuriyetin imkanlarıyla mevki makam sahibi olacaksınız ve O’nu yok kabul edeceksiniz. Böyle bir şey olmaz bu hiçbir mantığa sığmaz. Maalesef 29 Ekim anmalarında bu yanlış tablolarla karşılaştık.
Bir örnek vereyim. 27 Ekim Cuma günü cuma namazını kılmak için camiye gittim. Diyanetin camilerinde merkezi hutbede cumhuriyetten bahsettiler, devletten bahsediyor, şehitlerden gazilerden bahsettiler ama bir kere olsun Mustafa Kemal Atatürk'ün adını anmadılar. Üstelik diyaneti kuran Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu nasıl bir vefasızlıktır bunun izahı yoktur. Fakat bu tavır ve davranışı ortaya koyanların kendileri kaybediyor vatandaş bir şey kaybetmiyor.
Bir başka örnek, TRT 29 Ekim bayramı kutlamalarını yapmadı. Bundan imtina etti, bu ise dikkatlerden kaçmadı. Devletin radyo televizyonu devletin 100. kuruluş yıl dönümünü niçin anmaz! İfade ettikleri gerekçe kendilerini bağlar, deve kuşu gibi başını toprağa sokarsan her taraf karanlık dersin, gerçek öyle değil, dünya öyle değil.
Bakın 29 Ekim'de sabah erkenden sosyal medyadan mesajlar gelmeye başladı. Bunlardan bazıları can sıkıcı idi. Öyle ya sinek küçük ama mide bulandırır. Bir tane örnek vereyim. "Cumhuriyet 100 yaşında ama bayrağı 179 yaşında, silahlı kuvvet ordusu 2.205, meclis 247, polis teşkilatı 177, PTT 183, itfaiyesi 306, demiryolu teşkilatı 173, Kızılay 159, PTT 178, jandarma 184, Ziraat Bankası 161, İstanbul Üniversitesi 570 yaşında" Siz ne anlarsınız bu mesajdan. Yani demek istiyor ki, -Cumhuriyet senin gözünde büyüttüğün kadar değil, ondan daha büyük kurumlar var o da bir şey mi- mesaj atan kişiye döndüm, sen ne diyorsun kardeşim dedim. Cumhuriyet Mondros anlaşmasının hükmünü kaldırmıştır, Cumhuriyet Sevr'i hükümsüz kılmıştır, eğer Mustafa Kemal Atatürk’ün mücadelesi olmasaydı Mondros mütarekesi, Sevr anlaşması geçerli olacaktı. İşte o zaman bizim ne al yıldızlı bayrağımız olacaktı ne kahraman Türk Silahlı kuvvetlerimiz, ordumuz olacaktı ne TBMM ne de cesur Türk polis teşkilatımız, ne diğerleri olacaktı.
Bunun üzerine öyle bir bayram kutlama mesajı atmalıydım ki bir farkındalık da oluşsun diye düşündüm. Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat kaleme aldığı ve okuduğu Nutuk'un ilk satırlarına atıf yaptım ve şu mesajı attım.
"Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup 1. Dünya Savaşı'nda yenilmiş Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş şartları ağır bir Ateşkes Anlaşması imzalanmış büyük savaşın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi 1. Dünya Savaşı'na sürükleyenler kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta... (Nutuk) Böyle bir vaziyette Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmuştur. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun"
Çok enteresan geri bildirimler aldım bugüne kadar ki en çok geri bildirim aldığım bizzat arandığım mesajlardan bir tanesiydi. Çok sayıda tebrik edenler oldu ama az sayıda da ya sen de mi böyle mi düşünüyorsun diyen de. Bir kere şunu ifade edeyim bu tanımlamalar Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. İkincisi Mustafa Kemal Atatürk öyle boş konuşan bir insan değil yaşadıklarını, tarihi kaynaklarla anlatan hayatını bu uğurda vermiş bir insandır. Bizim kurtarıcımız, Gazimiz Atatürk'tür.
Ortada büyük bir cehalet var. Kim cumhuriyetin kazanımlardan vaz geçmek ister siz vazgeçmek ister misiniz? İşte Cumhuriyet bütün bu değerlerimizi kurtaran kurucu kahramanın adıdır. Bir kere vatandaşımız cahil bırakılmış daha cumhuriyetin ne anlama geldiğini bilmiyor. Ülkemizi ele geçirmeye muvaffak olamayan emperyalist güçler içerden ve dışardan millet ile devletin arasını açmaya çalışıyor. Çünkü Türk milletinin ne kadar çılgın bir millet olduğunu cümle alem bilir. Milletimiz inanırsa önünde kimse duramaz. Bu yüzden onun inancıyla oynanıyor, onun duygularıyla oynanıyor bu oyuna gelmemek lazım.