Davutoğlu’nun Gözyaşlardı…
Filistin'de yaşananlar, işgal hareketinin sadece Suriye ile sınırlı kalmayacağını tekrar göstermiş oldu. Amerika kararlı bir şekilde tek tek ıslam ülkelerinin içini karıştırıyor. Adım adım hedefine doğru ilerliyor. Bir darbe vurduktan sonra diğer darbenin alt yapısını hazırlamış oluyor. ısrail'in hedeflerine rahatça ulaşması için Filistin'in devre dışı kalması gerekiyor. Filistin'in ve Gazze'nin devre dışı kalması içinse Suriye desteğinin devre dışı kalması gerekir. ışte son günlerde yaşananlar bunlardır. önce Suriye'nin eli kolu bağlandı ardından Filistin buharlaştırılmaya başlandı.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın her fırsatta ifade ettiği bir tespit var. Bölgemizde yaşananlar bir lideri baştan indirmek için yapılmıyor. Bölgemiz işgal ediliyor. Burada söz konusu olan Esad'ın baştan indirilmesi değil bizzat o toprakların ele geçirilmesidir.
Fakat heyhat ki, işgalin muhatabı olan ülkeler gereken tedbiri almıyorlar. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile hareket ediyorlar. Bireysel düşünüyorlar.
Tahran'da düzenlenen Suriye Toplantısı
18 Kasım Tahran'da "Suriye Ulusal Diyalogu" toplantısı düzenlendi. Gaye Suriye krizine çözüm getirmek olsa da yapılanlar havanda su dövmekten öteye geçemedi. Konuşulanlar daha çok Suriye ile sınırlı kaldı. Sanki bütün sorunların merkezi Esat'mış gibi sürekli siyasi ve demokratik çözüm önerileri üzerinde duruldu. Maalesef BOP'a (Büyük Ortadoğu Projesi) gereken vurgu yapılmadı. şam'dan sonra sıranın Tahran ve Ankara'da olacağı hiç vurgulanmadı. Bir ara "acaba bu toplantı Amerika'nın gölgesi altında mı yapılıyor” diye düşünmeden geçemedim. "şiddete hayır, demokrasiye evet" söylemiyle gerçekleştirilen toplantıda esasa hiç gelinmedi diyebilirim.
Siyasi çözümden Ne Anlaşılıyor
Sürekli ifade edilen siyasi çözümden ne anlaşılıyor biliyor musunuz?
Esat çekilecek, bir ara hükümet kurulacak yeniden seçime gidilecek. Peki, Esat başa nasıl geldi, seçimle gelmedi mi. üstelik %70 oy alarak geldi. Niye bu seçimi kabul etmiyorsun. çünkü batı, kendi kontrolünde yapılacak bir seçimde seçmeni manipüle edecek, istedikleri sonucu elde edecekler.
Davutoğlu'nun Gözyaşları
Gazze'de bu kadar masum insanın verdiği canlar, Davutoğlu'nu ağlattı. Son dönemde, vücut diline gözyaşlarının da eklendiğini müşahede etmekteyiz. Bu gözyaşları ne anlama geliyor. Bunlar timsah gözyaşlarıdır, yani sadece gözden gelen yaştır, gönülden gelen duygu seli değildir. Hadi gönülden gelen gözyaşı diyelim, o zaman bu zevatın gözyaşı acziyetin ve teslimiyetin işaretidir. çünkü hakkın yanında değil işgal ordularının yanında yer almaktadırlar.
Muharrem ayını idrak ediyoruz. Aşura günü Hz. Hüseyin'i şehid edenler kimler biliyor musunuz, öğle vakti arkasında namaz kılanlar ikindi vakti onu şehit ettiler. Yezidilerin öğle vaktinde taktıkları maskeleri, ikindi vakti düştü. Müslümanların birbirine kırdırıldığı günümüzde Ehl-i Beyt'in bakış açısına ihtiyacımız vardır. Bugün Suriye'de insan hakkı diye yola çıkan Amerikan destekli Yezidilerin maskeleri de Gazze'de, Filistin'de düşmüştür.