Enerjide Zam Üstüne Zam Vatandaşın Kaderi Değildir
Elektrik zammı vatandaşı etkileyen zam kalemlerinin başlarında geliyor. Temmuz'dan itibaren geçerli olan yüzde 22'lik elektrik zammı da uygulamaya geçti. Yılbaşından bu yana elektriğe yapılan zam oranı ise yüzde 45'e yükseldi. Elektrik hayatın vazgeçilmezleri arasına girdiği için bu zam ile vatandaşa ciddi bir yük de yüklenmiş oldu.
Benzin ve motorin zamları da almış başını gidiyor. 2005 yılından bu yana kurşunsuz benzinin satış fiyatında yüzde 54.78, motorin satış fiyatında yüzde 81.16'lık fiyat artışı yetmiyormuş gibi, akaryakıt fiyatlarına yüksek vergilerin de eklenmesi ile zam üstüne zam gelmiş oluyor. Otobüs ve uçak bilet paraları el yakıyor. Vatandaş arabasına binerken bile bir değil, birkaç kez düşünmek zorunda kalıyor.
Fiyat artışlarını yazmaya biraz daha devam edelim; göreceksiniz ki zamlar bunlarla sınırlı değil. Likit petrol gazı son üç buçuk yılda yüzde 100`lük artışla 47 YTL'ye, otogaz yüzde 68.42'lik artışla 1.92'ye yükselirken, doğalgazın metreküpü yüzde 87.66'lık artışla 0.638201'e ulaştı.
Gelelim kömüre, yerli kömürde fiyat artışları yüzde 48.67 ile yüzde 71.98 arasında gerçekleşirken, ithal kömürdeki fiyat artışı ise yüzde 100'ü geçti.
Zam meselesine iki açıdan bakmamız mümkün. Birincisi ülkemiz enerji kaynakları açısından zengin bir ülke. Gerek enerjiye dönüşebilen maden kaynağı zenginliği, gerekse hidroelektrik santral zengini bir ülke olarak, gerekse de yeşil enerji dahil olmak üzere alternatif enerji kaynakları açısından zengin bir ülke olmamıza rağmen dışa bağımlı politikalar ile maalesef zam sağanağı altında vatandaş ezilmeye mahkum edilmektedir.
Enerjide de milli politikaların uygulanması şarttır. Bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş beyin “Milli Ekonomi Modeli “eseri mutlaka okunmalı ve uygulanmalıdır.