Gadir-i Hum Bayramı: Birlik ve Beraberliğin Sembolü

Gadir-i Hum Bayramı: Birlik ve Beraberliğin Sembolü

Gadir-i Hum Bayramı'nın idrak ettik. Maalesef birçok kişinin bu bayramdan haberi bile yok; tam bir tezat. Oysa bayramların eğitici, birleştirici yönü var. psikososyal olarak kişisel ve toplumsal yaşam olarak vazgeçilmez önem taşırlar. Gelin bu bayramın İslam dünyası için taşıdığı önemi ve tüm Müslümanlar tarafından niçin kutlanmasının gerekliliğini ele alalım. Ramazan ve Kurban Bayramları gibi İslam'ın önemli günleri arasında yer alan Gadir-i Hum Bayramı, Hazreti Ali'nin halifeliğinin ilan edildiği günü simgeler. Bu bayram daha çok Şii Müslümanlar tarafından kutlanıyor halbuki tüm İslam dünyası tarafından kutlanmalıdır. Sünni dünyada bu bayramı ilk defa gündeme taşıyan Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdır. Haydar Baş hocamız, bu bayramı gündeme getirerek büyük bir hizmette bulunmuş ve İslam dünyasında birlik ve beraberliğin sağlanması için katkıda bulunmuştur. Hocamızın bu konuda yaptığı çalışmalar ile Gadir-i Hum Bayramı'nın önemini vurgulamış ve tüm Müslümanlar tarafından kutlanması gerektiğini göstermiştir.
 
İslam dünyasında birlik ve beraberlik sağlanmadan, dış tehditlere karşı güçlü bir duruş sergilemek mümkün değildir. Gadir-i Hum Bayramı, bu birlik ve beraberliğin sağlanması için önemli bir fırsattır. Haydar Baş hocamızın bu bayramı gündeme getirmesi, İslam dünyasında birlik ve beraberliğin sağlanması açısından büyük bir adımdır. Hocamız, bu bayramın önemini vurgularken, İslam dünyasında birlik ve beraberliğin sağlanmasının gerekliliğini de dile getirmiştir. Bu bağlamda, Gadir-i Hum Bayramı'nın tüm Müslümanlar tarafından kutlanması, İslam dünyasında mezhepsel ayrılıkların giderilmesine ve birlik ve beraberliğin pekişmesine katkı sağlayacaktır. Haydar Baş hocamız en büyük bayram tespitini yaparak Ramazan ayında oruç tutarsınız, Kurban Bayramı'nda kurban kesersiniz, bu ibadetlerin bayramını yaparsınız. Ehl-i Beytin kıyamete kadar hakimiyetini ilan ediyorsunuz İmam-ı Ali'nin imameti ile, bayram yapıyorsunuz, demektedir.
 
Haydar Baş hocamız bu bayramı gündeme getirene kadar maalesef böyle bir bayramın varlığından bile haberdar değildik. Bugün insanlara sorduğumda, yerli ya da yabancı pek çok Müslümanın bu bayram hakkında bilgi sahibi olmadığını görüyoruz. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramını sorduğunuzda herkes bilir, ancak Gadir-i Hum Bayramı maalesef bilinmiyor. İslam dünyasının içinde bulunduğu bu kritik ayrılıklar ve iç çatışmaların temelinde yatan ana faktörlerden işte birisi de budur. Arama motorlarından soralım, Gadir-i Hum Bayramı'nın Şii Müslümanlar tarafından kutlandığını belirtilir. Ramazan Bayramı'nı bütün Müslümanlar tarafından kutlandığını herkes bilir. Ancak Gadir-i Hum Bayramı'nın belirli bir kesim tarafından kutlanıyor olması garip değil mi? Bu millet işin aslını öğrendiğinde, bu ayrılıkların üstesinden gelecektir. Hocamızın en önemli hizmetlerinden biri, birlik ve beraberlik üzerine kurulu olmasıdır. İslam aleminde birlik sağlamak amacıyla bu bayramın tüm Müslümanlar tarafından kutlanması gerektiğini vurgulamıştır. Şiilerin, Sünnilerin ve Alevilerin hepsi farklı yorumları olabilir, ancak hepsi iman ve İslam üzerindedirler. Hocamızın söylediği gibi, herkes olduğu yerde kalabilir, ancak önemli olan Ehli Beyt etrafında birleşmektir. Ehli Beyt'te buluştuğumuz takdirde birlik ve beraberlik sağlanmış olacaktır.
 
İmam Ali, İslam davetini kabul eden ilk erkektir. Çocuk yaşta İslam'ı kabul etmiş ve tarihin önemli figürlerinden biri olmuştur. İmam Ali, İslam'ın kılıcı olarak cesareti, ilmi derinliği ve maneviyatıyla öne çıkar. Hangi açıdan bakarsanız bakın, onun İslam dünyasındaki yeri çok farklıdır. Veda Haccı dönüşünde, Mekke ile Medine arasında bulunan Gadir Hum mevkiinde Peygamber Efendimiz, bir konuşma yaparak şu ifadeleri kullanmıştır: “Ben kimin dostu isem Ali de onun dostudur. Allah'ım ona dost olana dost ol; düşman olana da düşman ol. Ona yardım edene yardım et. Burada Peygamber Efendimiz, Allah'ın emriyle İmam Ali'yi halifesi olarak ilan etmiştir. Bu, İslam tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Haydar Baş hocamız, "Tevhidin Merkezi Ehlibeyt" kitabında bu hadiseye yer veren 220 ünlü Sünni alimin eserlerinden alıntılar yaparak Gadir-i Hum olayını detaylı bir şekilde ele almıştır. Bu kadar önemli bir konunun hâlâ gündeme getirilmemesi, Gadir-i Hum Bayramı'nın yeterince kutlanmaması büyük bir eksikliktir. İslam dünyasında birlik ve beraberliği sağlamak istiyorsak, bu bayramı hep birlikte kutlamamız gerekmektedir. Gazze'de yaşanan zulme baktığımızda, İslam ülkelerinin birlik olamamasının ne kadar büyük sorunlara yol açtığını görüyoruz. İsrail'in Gazze'ye yaptığı haksızlıklar, İslam dünyasının bir araya gelememesi nedeniyle mümkün olmaktadır.
 
Bugün, Gadir-i Hum Bayramı'nı kutlarken, Diyanet İşleri Başkanlığı ve milletimizin bu bayramı daha geniş çapta kutlamasını sağlamak gerekmektedir. Sadece Şiilerin değil, Sünnilerin ve Alevilerin de bu bayramı kutlaması gerekir. İmam Ali'yi kabul eden herkesin bu bayramı kutlaması, İslam dünyasında ortak bir psikoloji ve duygu bütünlüğü inşa edilmesine yardımcı olacaktır. Bu duygularla, Gadir-i Hum Bayramı'nızı kutluyorum. Rabbim, nice bayramları hep birlikte kutlamamızı nasip etsin.