Gadir-i Hum hutbesi, kıyamete kadar devam edecek olan “yol haritasıdır”
Gadir-i Hum bayramını hiç duymamıştım, sadece ben değil irtibat halinde olduğum hiç kimse de bilmiyordu. Gadir-i Hum hutbesini ve bu günün bayram olarak kutlandığını ilk defa Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdan dinledik ve öğrendik.
Hocamız Gadir-i Hum hutbesi hakkında, ilk defa Azerbaycan devlet üniversitesinde “Veda hutbesinde İnsan Hakları” konulu tezinin savunmasında kendisine soru sorulduğunu anlatmıştır. Soru üzerine hocamız, ‘bu konuda araştırma yapacağım’ demiştir.
Yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkan şu idi. Gadir-i Hum asırlar boyu yok kabul edilmiştir.
Gadir-i Hum olayı, hocamızın kaleme aldığı “Tevhidin Merkezi Ehl’i Beyt” kitabında, sünnî muhaddislerin naklettikleri Ahmed b. Hanbel, Müslim, İbn Mâce ve Hâkim en-Nîsâbûrî gibi 222 sünnî kaynak bir bir tespit edilmiştir.
Haydar Baş hocamız Gadir-i Hum’un sadece Alevi kardeşlerimizin bayramı değil, İslam âleminin kutsal günü olduğunu cümle âleme göstermiştir.
Haydar Baş hocamız Gadir-i Hum bayramı bana göre, İslam dünyasının en önemli bayramıdır, demektedir. Ramazan orucu tutuyorsunuz bunun bayramını kutluyorsunuz; Kurbanda kurban kesiyorsunuz bir ibadet karşılığı bu bayramlar kutlanıyor. Gadir-i Hum’da ise Ehl-i Beyt’in kıyamete kadar hâkimiyeti ilan ediliyor. İşte İmam Ali’nin imameti ile bayram yapıyorsunuz. Bundan dolayı Gadir-i Hum en büyük bayramdır.
Oysa bizden ısrarla gizlenmiş olan Gadir-i Hum bayramı Hindistan, Azerbaycan, Yemen, Afganistan, Lübnan, Bahreyn ve Suriye gibi ülkelerde resmi tatil olarak kutlanmaktadır.
Haydar Baş Hocamız, Hz. Ali'nin imametinin bizzat Allah'ın emriyle olduğunun altını ısrarla çizmiştir. Aksini söylerseniz hakkı örtersiniz kâfir olursunuz, şeklinde ikaz etmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a.) Gadir bölgesinde hutbe irad ediyor. Hz. Ali’nin (r.a.) elini havaya kaldırarak, onun kendisinden sonraki halife olduğunu ilan ediyor. “Bu benim kardeşimdir, vasimdir benden sonraki halifenizdir” buyuruyor. Allah, Ali'ye itaati farz kılmıştır. Bu hak Ali ve Onun evlatlarından olan Onun neslinin hakkıdır. Başkası için helal değildir.
Gadir-i Hum hutbesi ile kıyamete kadar yaşanacak yol haritası açıklanıyor. Bu hutbeden sonra Kur’anın son ayeti nüzul oluyor. “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmiyet’i beğendim” buyruluyor.
Gadir-i Hum bir kırılma noktasıdır. Birlik ve beraberlik için meselenin aslına dönmek gerekir. Burada şuna karar verilecek. Allah'ın irat buyurduğu, Resulullah’ın yolu olan İslam’ı mı esas alacağız. Yoksa kendi felsefemizi din yerine mi koyacağız.
Ya Gadir-i Hum’un esaslarına göre bir hayat yaşayacağız, ya da ayrılıklar, kavgalar dur durak bilmeden bizi işgal etmeye devam edecekler.
Kuran’a ve Ehl-i Beyte sarılmanın ebedi hayatı kazanmanın şartı olduğunu unutmayacağız.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Kuranın ve sünnetin ışığı altında Ehl-i Beyt külliyatı ile 12 imamın hayatını kaleme alarak insanları yeniden iman ve İslam ile tanıştırmıştır.
Kendisine ne kadar minnettar olduğumuzu anlatmaya kelimeler yetmez. O’nu bu bayram gününde hasret ve özlemle anıyoruz.