Gazze'de İnsanlık Dramı ve Amerika'nın Rolü
Gazze, son günlerde sürekli gündemimizde. İsrail'in acımasız saldırıları sonucu binlerce insan ölüyor, yaralanıyor, evsiz kalıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, masum siviller, hepsi zulüm altında, işkence altında. İnsanlık, çok ciddi manada imtihan kaybediyor. Gazze'de yaşanan can kaybı, bu satırları yazdığım sırada 18.000'i geçmişti. Bu rakam, sadece bir sayı değil. Her biri bir insan, her birinin hatırası, çevresi, gönlü, idealleri, hayalleri vardı. Bu insanlar, insanlık onuruna yakışmayan bir şekilde katlediliyor.
Bu acı gündemin yanında, bugün ortaya çıkan bir haber daha var. Dünyaya adalet dağıtmak üzere konumlanan bir Amerika var ya, işte o Amerika, İsrail'in Gazze’de kullandığı beyaz fosfor mermilerinin yapımında ortak çıktı. Bu mermiler, uluslararası hukuka göre bir savaş suçu. Bu mermilerin, bir hayvana bile uygulanması vicdani değil. Ama bu uygulama, insana karşı yapılıyor. Müslümanlara karşı yapılıyor. O yüzden İslam aleminin, Türk insanının, bizlerin Amerika'yı, İsrail'i, dünyayı çok iyi bilmesi, tanıması lazım. Ve bundan hareketle, çok iyi konumlanmamız lazım.
Bu bağlamda, birliğimizi, beraberliğimizi temin etmemiz lazım. Ve mutlaka problemleri çözmemiz lazım. Enflasyon diyoruz, mesela, asgari ücret diyoruz. Bu, artık bizim ülkemizin sorunu olmamalı. Bugün bir Avrupa devletine gittiğinizde, bir Almanya'ya, bir İtalya'ya, bir diğer Avrupa devletlerine; asgari ücret diye bir gündemi yok. Bizim ülkemize baktığımızda, yılda iki defa bu konu konuşuluyor. Asgari ücretin belirlenmesi için her yıl aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıyor ve Ocak ayında yeni asgari ücret açıklanıyor. Bu durumda, asgari ücret konusunun yılda en az 4 ay gündemde kaldığını söyleyebiliriz. Ülkemizin ekonomik koşullarına, siyasi gelişmelere ve toplumsal taleplere baktığımızda bu süre daha fazla zamana yayılmaktadır. Yani aylarca kamuoyunun gündemi teslim alınmış oluyor. Oysa ülke olarak, insanımız olarak, çok önemli gündemlerin olduğu bir dönemeçten geçiyoruz. Bakın gördünüz işte, Arap Baharı ile İslam alemi darmadağın. İşte bugün Filistin'deki katliam, Arz-ı Mevud ideallerinin İsrail tarafından gerçekleştirme eylemi yaşanıyor. Arz-ı Mevud içerisinde bizim de ülkemiz toprakları olduğunu düşünecek olursak, bu eylemin, bu işgalin ülkemize doğru geldiğini çok rahat görebiliyoruz. Bu işin arkasında Amerika var.
Şunu da hatırlatmak istiyorum, bakın Amerika bizim ülke sınırlarımızı hâlâ tanımış değil. Amerikan Senatosu hâlâ Lozan Antlaşması'nı tanımıyor, tanımamıştır. Lozan, bizim tapu senedimiz. Amerika, Lozan'ı tanımadığı gibi, bize karşı her türlü oyunu oynamaktan da çekinmiyor. Bunu görmemiz, buna karşı durmamız lazım.
Ez cümle, Gazze'de yaşanan insanlık dramı, sadece Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların ve vicdan sahibi insanların sorunudur. Bu sorunu çözmek için, uluslararası toplumun, özellikle de Amerika'nın, İsrail'in saldırganlığına karşı tavır alması gerekir. Amerika, İsrail'in en büyük destekçisi ve işbirlikçisidir. Bu yüzden, bizim Amerika'ya güvenmemiz, onun adaletine bel bağlamamız mümkün değildir. Bizim, kendi gücümüze, kendi birliğimize, kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerekir. Bizim, kendi sorunlarımızı çözmemiz, kendi gündemimizi belirlememiz gerekir. Bizim, kendi topraklarımızı, kendi halkımızı, kendi geleceğimizi korumamız gerekir.