Günaydın, Lozan’da gizli madde yokmuş
2023 yılına girmekle bir şehir efsanesi daha ortadan kalktı.
2015 yılından beri ortalıkta karabasan gibi dolaşan bir söylenti var. En olmadık yerlerde karşınıza çıkar bu… Bir taraftan da sanki o yıl prangalar kırılacakmış algısı ile bir 2013 vizyonu söylenir durulur.
Gelin bunu hep birlikte analiz edelim.
Lozan'da gizli bir madde varmış, bundan dolayı ülkemizdeki madenleri çıkaramazmışız, söylenen bu.
Gelelim bunun hikayesine.
2015 yılı malumunuz genel seçimlerin olduğu yıllardan bir tanesi. 7 Kasım seçimleri için hazırlıklar var, o dönem Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) çok iddialı bir şekilde seçimlere hazırlanmaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız imzasıyla Sosyal Devlet-Milli Devlet" başlığı altında hazırlanan seçim beyannamesi açıklanır. BTP, 7 Haziran seçimlerindeki 5 bin liralık asgari ücret ödemesine ilişkin vaadini tekrarlar, partinin iktidara gelmesi halinde devlet-millet el birliğiyle Türkiye'deki madenlerin çıkarılıp, milletin hizmetine sunulacağını kaydeder. Ev hanımlarına bin 500 lira, her vatandaşa bin lira maaş bağlanacağı açıklanan beyannamede, ayrıca doğum yapan her anneye 15 bin lira ikramiye verileceği belirtilir. Çiftçiden vergi alınmayacağı ve emeklilik hakkı tanınacağı da açıklanır.
Ülkenin her tarafında mitingler yapılır. İlk defa bir siyasi lider cesur olarak Türkiye'de maden konusuna girer. Biliyorsunuz Türkiye'de siyasiler her şeyi konuşur ama madenleri konuşamazlar. Çünkü madenler üzerinde bazı güçlerin özel hesapları vardır. Madenlerin çıkarılması, hatta işlenmeden yurt dışına gönderilmesi hep bu özel hesap kapsamındadır.
Haydar Baş hocamızın ortaya koyduğu projeler ile hem piyasalar emme basma tulumba gibi harekete geçecek hem de ekonomi büyüyecektir. Millet madenine, topraklarına, ülkesine sahip çıkacaktır. İş ve aş sorunu çözülecektir. Bu fakir millet gün yüzü görecek, cebi para ile buluşacaktır.
Bu projeler karşısında iktidar dahil olmak üzere siyasiler telaşa kapıldılar. Bunun üzerine hangi kaynakla yapacaksın sorusu, ülkenin dört bir yanında sorulmaya başlar. Haydar Baş hocamız birçok kaynak gösterir. Bunlardan bir tanesi de madenlerimizdir. 3 katrilyon dolarlık maden varlığımızı bizzat devletin kendi kaynaklarından hareketle açıklar.
Devlet millet ortaklığındaki maden işletmeciliğinde yurt dışındaki insanlarımıza öncelik vereceğini söyler. Bu insanlar dövizleriyle maden patronu olacaklar. Bu dövizlerle bir çırpıda yurt dışına olan döviz borcumuz kapanmış olacaktır. Haydar Baş hocamızın attığı her adımın arkasında çok ciddi açılımlar vardır. Ülkemiz yurt dışından almış olduğu borçların faizini bile ödeyemeyecek durumdadır. Borçlar ise sürekli ötelenmektedir.
Bir tek bu faiz yükünden kurtulsak bile bütün milletimizin maddi refah içinde cennet hayatı yaşaması mümkün olacaktır.
Vatandaş da bir heyecan dalgası oluşmaya başlamıştı ki, nerden çıktığı bilinmeyen bir haber bir anda ülkemizin her yanını sarıverdi. Gizli bir el her yerdeydi. Söylediği aynı kalıp bir söz vardı.
"Lozan'da gizli bir madde var, 2023'e kadar madenler çıkartılamaz"
Aman Allah'ım, bir anda vatandaşın kafası bulandı. Haydar Baş hocamız ve kadrosu, aklı selim bilim insanları ne kadar söylese de bu söylenti engellenemedi. Bu hadise aslında araştırılması gereken bir sosyolojik darbedir. Bir anda ülkenin gündemini yalan yanlış bir söylem ile değiştirebilme yetisi…
-Bu Lozan değil Sevr’in maddesidir, Lozan Türkiye’nin tapu senedidir, Atatürk Sevr’i yırttı attı.
-Bak kardeşim, ülkemizde yabancı ağırlıklı şirketler zaten maden çıkartıyor, onlara serbest bize mi yasak
-Petrol, bor, doğalgaz … çıkartılıyor demek ki böyle bir gizli madde yok.
Bunun gibi ne kadar ikna edici konuşmalar yapıldıysa da vatandaşın nevri dönmüştü.
2015’ten 2023’e tam 8 yıl geçti. O dönem sadece BTP’nin önünü kesmediler, asıl önü kesilen milletimiz oldu, ülkemiz oldu.
Neler kaybettiğimiz anlaşılması için hocamızın bir orijinal görüşüne burada yer verelim. -Türkiye maden kaynağı, taşı toprağı altın. Onların veremediklerinin dışında 500 trilyon liralık tespit davası açacağım. Bu tespit davasını kefalet olarak gösterip hazineye bırakacağım. Dava dosyası orada olacak. 500 trilyon para basma hakkını elde edeceğim- demişlerdi.
Karşılığı olan öz kaynaklarımızdan ve sıfır faizle. Oysa mevcut hükümet ne yapıyor.
Rusya'dan borç alıyor, Suudi Arabistan'dan, Katar'dan borç alıyor. Zaten borçların faizini ödemekten aciz olan hükümet ne karşılığında bu paraları alabiliyor. Acı ama gerçek, 1. dünya savaşı ile ülkemizi işgal eden yabancı güçlerin gerekçesi alacaklarını tahsil etmek idi aynı zamanda kurulan Düyun-u Umumiye yönetimi ülkemizde zulüm yapıyordu.
2023 yılına girdik ve Lozan’da böyle bir gizli madde olmadığını da yaşayarak anlamış olduk. Millet 2015 seçimlerinde kaybettiği haklarının rövanşını 2023’deki genel seçimlerde madenlerine sahip çıkma adına Milli Ekonomi Modelini parti programı haline getiren BTP’ye vererek almalıdır, alacaktır.