Gündem Farkları
AKP
AKPnin gündemi Türklüğü devreden çıkartmak. İktidara geldiği ilk günden beri ısrarla Türk kelimesini kullanmaması zaten maksatlarını gösteriyordu.
Devleti yöneten AKP hükümeti, Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sunduğu metininde Anayasadan Türk Milleti kavramı çıkartmış, bunun yerine Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı tanımını getirmişti.
Yetmedi şimdi de partilerinde Türk Milleti ve Türk kavramını tüzükten ve programdan da çıkaralım diye tartışma başlattılar.
Türklük bir medeniyet anlayışıdır, bir kültür bir siyaset anlayışıdır, kısacası bir yaşam tarzıdır. AKP iktidara geldikleri ilk günden beri AB ile yattı, ABD ile kalktı. Hatırlayın daha iş başına geldikleri ilk günlerde Avrupa Birliği ile Katolik nikâhı ile birlikte olmak istediklerini deklare etmişlerdi. Bu gelişmeler yaşantılarını nasıl katolikleştirdiklerini ve bu konudaki samimiyetlerini ortaya koyuyor. Tamam, kendi tercihlerini anladık da bu milletten ne istiyorlar, bırakın herkes kendi inancı üzerinde yaşasın.
SİYASET
Son günlerin tartışılan konusu İmralı tutanakları. Bu tutanaklar konusunda bir tek başbakan yarım ağız ile konuşuyor. Onun haricinde içişleri bakanı dâhil olmak üzere ilgili tarafların içerik konusunda hiçbir itirazları yok. Bilgilerin yol kazasına uğramaması için uyarı yapmakla yetiniyorlar. Gelişmeler bu bilgilerin bizzat hükümet tarafından sızdırıldığını gösteriyor. Nabız ölçmek istiyorlar; kurumların, vatandaşın, tarafların düşüncelerini öğrenmek istiyorlar. Bu konu bir ayna hükmündedir. Herkes bu aynaya bakarak kendini test edebilir. Önceliği rant mı, yoksa vatanın milletiyle bölünmez bütünlüğü mü, çok net okunabilir. Bu konuda yorumu okuyuculara bırakıyorum.
TSK
Genelkurmay başkanlığı ne ile meşgul biliyor musunuz?
Ülkenin bölünmesinin konuşulduğu şu günlerde resmi açıklamalarına bakarak gündemlerinin ne olduğuna bakalım. TSKnın 3 Mart tarihli basın açıklamasında gündemde yer alan bir takım iddialara yer veriliyor.
K.Maraşta Alman askerlerinin kışladaki barınma alanlarının yetersiz ve kötü olduğu, binadaki tuvaletlerin ve arazideki seyyar tuvaletlerin pis ve yetersiz olduğu iddiasına cevap:
Açıklamada Alman askerlerinin 4-5 yıldızlı otelde kaldığı söyleniyor, kışlada vardiya görevi olanlar için arazide kullanmaları için seyyar sahra tuvaletleri ile kendi temin ettikleri mobil tuvaletleri kullandıkları ifade ediliyor. 4 paragraf tuvalet ve tuvalet temizliğine ayrılmış durumda. Neticede rakamlarla, uluslararası standart açıklamaları ile Almanların tuvalet sorunu olmadığı iddia ediliyor. Tabii son söz Almanların olacak. Öyle ya biz standartları kabul etmiyoruz diyebilirler.
Alman askerî inzibat personeline fiili saldırıda bulunulduğu iddiasına cevap:
Yok öyle bir şey dendikten sonra flaş açıklama yapılıyor. Tugay Komutanı ile Kahramanmaraş Milletvekillerinin bulunduğu araçların önü, Alman askerî inzibat birliğine mensup görevliler tarafından kesilerek geçiş engellenmiştir deniyor. Dikkat edin, burada kim yerli kim yabancı; kim kimin emrinde; kim kime hangi gözle bakıyor gibi soruları arttırmamız mümkün.
Buna benzer iddia ve açıklamaların olduğu bilgilendirme notunun detayını merak edenler genelkurmayın resmi sitesine girip okuyabilirler.
HÜKÜMET
Aç tavuk kendini mısır ambarında zannedermiş. Ama bunların yaptıkları milleti suya götürüp susuz getirmek. İktidara geldikleri ilk günden beri ABDnin Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) gerçekleştirmek için çalışıyorlar. Bayağı da mesafe kaydettiler. Bölgemiz bölük pörçük oldu, bir iç savaş veba salgını gibi yayılıyor. Müslümanı Müslümana kırdırıyorlar. Memleketler harabeye döndü. Dışişleri bakanı Davutoğlu Yeni Osmanlıcılıktan bahsediyor. Diyor ki, "Savaşmadan Saraybosna'yı Şam'a Bingazi'yi Erzurum'a, Batum'a bağlayacağız."
Kimin adına yapılacak bu işler?
"Hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadı, olmayacak" diye ekleyerek bu soruya da cevap veriyor. Elbette ki BOP kapsamında yapılıyor bütün bu işler. Yeni Osmanlıcılıkın, Yeni Amerikancılık olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ben bunları anlatırken arkadaşım Ahmet Erimhan Davutoğlu önce Diyarbakırı Ankaraya bağlasın diyerek taşı gediğine koydu.
HAYDAR BAŞ - BTP
Bütün bu gelişmeler olurken bir lider ve kadrosu Kuvayı Milliye mantığı ile gecesini gündüzüne katıyor. Milliyetçiliğin ne olduğunu anlatıyor, Türklüğün bir medeniyet anlayışı olduğunu izah ediyor. Her hafta bir ilde milletimizin titreyip özüne dönmesi için etkinlikler düzenliyor.
Hünkâr Hacı Bektaş'tan, Atatürk'ten hareketle dini bütünlüğümüzün milli bütünlüğümüzün teminatı olduğunu ortaya koyuyor. Aleviler ve Sünnilerin bir bütünün parçaları olduğunu ispatlıyor, birliğin Ehl-i Beyt ile mümkün olacağının altını çiziyor. Türkiyenin ve dünyanın içine düştüğü ekonomik ve sosyal sorunların çözümünü ortaya koyuyor. Sosyalizmin bittiği, kapitalizmin can çekiştiği günümüzde ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli Rusya tarafında kabul ediliyor ve uygulamaya konuyor. Yetmedi bizzat Rusya devleti tarafından davet ediliyor ve Rusya Parlamentosu Dumasında modelini anlatıyor.
SONUÇ
Söz milletindir.