Haydar Baş ve Türkiye'nin Dönüşüm Yolculuğu
14 Nisan, Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın aramızdan ayrılışının dördüncü yılıydı. Onu, bıraktığı derin izler ve değerli katkılarla minnet ve özlemle andık. Haydar Baş'ın kim olduğunu ve neler başardığını anlamak için tarihe kısa bir yolculuk yapalım.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması ve Mondros Mütarekesi'nin imzalanması, Anadolu'nun işgaline zemin hazırladı. Sevr Antlaşması ile Osmanlı'nın elinde kalan toprakların işgali yasallaştırıldı. Ancak, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğindeki Millî Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu sağladı ve Lozan Antlaşması ile Sevr'in hükümleri geçersiz kılındı.
Ancak, batılı emperyalist devletlerin Anadolu üzerindeki emelleri devam etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğünü bozmak için her türlü saldırı sürdü. Bu saldırılar, Atatürk'ün milletin gönlünde taht kurmuş olmasının önemini bir kez daha ortaya koydu. Atatürk, ulusal mücadeleyi örgütleyerek Türkiye'nin bağımsızlığını kazandırdı.
Ülkemizin kültürel zenginlikleri, ayrılık unsuru olarak sunuldu ve farklılıklar, birbirine düşman etmek için kullanıldı. Sağ-sol çatışmaları ile gençlerimiz elimizden alındı. 12 Eylül dönemindeki anarşi, silah ve mühimmatların aynı merkezlerden geldiğini gösterdi. Alevi-Sünni çatışmaları gibi bölgesel çatışmalar körüklendi.
Ekonomik alanda, inovasyon ve sanayi yok sayıldı, dışa bağımlılık arttı ve bağımsızlığımız zarar gördü. Kimlik siyaseti ve ötekileştirme, toplumun dokusunu bozdu. İnsan hakları ihlal edildi ve insanlarımız adeta robotlaştırıldı.
Bu tarihsel süreçte, Haydar Baş hocamızın kişiliği, projeleri ve çalışmaları önemli bir liderliği ön plana çıkardı. Sosyal konularda ve toplumsal hareketlerde aktif bir lider olan Haydar Baş, halkın sorunlarına çare olacak çalışmalar başlattı. En büyük hedefi, milletimizin birliği ve ülkemizin bütünlüğüydü.
2001 yılında Haydar Baş, milletin değerleriyle bezenmiş Bağımsız Türkiye Partisi'ni (BTP) kurdu. 'Milli Ekonomi Modeli' ve 'Sosyal devlet Milli devlet' projeleriyle ekonomik ve sosyal politikalarda özgün çözümler üretti. 'Ehli Beyt eserleriyle İslam’da kardeşliği yeniden gündeme getirdi. 'Hoş Geldin Atatürk' eseriyle Atatürk'ün fikriyatını yeniden canlandırdı.
Haydar Baş'ın fikirleri ve projeleri, dünya çapında uygulama sahası buldu ve akademik çalışmalara ilham kaynağı oldu. Her bir düşüncesi, yüzlerce yıldır süregelen sorunlara çözüm sundu.
Haydar Baş, mütefekkir, akademisyen, devlet adamı, aile babası ve vefakâr bir dosttu. Onun hayatı, büyük mücadelelerle geçti ve her adımda engellenmeye çalışıldı. Ancak, kararlılığı ve verdiği hukuk mücadelesiyle tüm engelleri aştı.
BTP'nin çözüm odaklı siyasi mücadelesi, Türkiye'nin iç ve dış sorunlarına karşı devam edecek. Haydar Baş'ın "Bizim dönemimiz başladı" sözleriyle bu mücadele, geleceğe taşınacak.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar olması için Atatürk'ün izinde ve Haydar Baş'ın yolunda siyasi mücadelemiz sürüyor. Hocamızın hasreti bizi yaksa da liderliği, dostluğu ve baba sıcaklığı yolumuzu aydınlatıyor. Hüseyin Baş'ın varlığı milletimiz için göz aydınlığımız olmuştur.
Haydar Baş hocamızın yolunu takip ediyoruz ve emanetlerinin yılmaz bekçisiyiz.