Hodri meydan!
Asgari ücret gündemden düşmeyen konulardan birisidir. Nedenini merak ettiniz mi?
Hangi ülkede, asgari ücretli çalışan oranının ne kadar olduğunu bilirsek bunun sebebini de anlarız. DİSK'in çalışmasına göre ülkemizin diğer ülkelere göre asgari ücretli oranına baktığımızda rakamlar dile gelecektir. Bu konuda birkaç örnek verelim. Hollanda: %3, Almanya: %5, Fransa: %8, Hırvatistan: %10, Bulgaristan: %14 Macaristan: %20, Romanya: %21 iken Türkiye'de asgari ücretli çalışan oranı %57. Ülkemizin genel ekonomik tablosunu en iyi anlatan rakamlardan bir tanesi bu orandır.
Ülkemizdeki 2022 yılı kişi başı milli geliri 9.539 dolar (bugünün kuruna göre 177.200 TL) olarak açıklandı. Bu hesaba göre kişi başına aylık düşen ücret miktarı 14.774 TL dir. Oysa asgari ücret bunun neredeyse üçte biri seviyesindedir. Buradan bir çıkartımda daha bulunalım. Ünlü bir atasözümüz vardır, "zenginin parası züğürdün çenesini yorar" şeklinde. Hükümet göğsünü gere gere kişi başı milli gelir açıklaması yaparken "merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler" atasözünü hatırlatıyor.
Yarısından çoğu asgari ücretle geçinen ülkemizde tablo şudur. Artık ülkemizde orta direk yok olmuştur. Ülkemizde fakirler ve zenginler yaşamaktadır. Orta direk sosyolojik olarak önemlidir. Çadırın temel direği orta direktir. Kendi halinde geçim sahibidir. Rahatlıkla doğruya doğru eğriye eğri der. Kimseye yaranmak zorunda değildir. Oysa fakirin en büyük düşüncesi evine ekmek götürmektir, geçimi ile meşguldür. Zengine gelince onun da tuzu kurudur. Rantını önceler. Elbette bunun istisnaları vardır. Ancak genel tablo budur.
Gelelim asgari ücretlinin haline. Asgari ücretli adeta sürünmektedir. TÜRK-İŞ Araştırmasına göre 2022 Eylül ayı açlık sınırı ve yoksulluk sınırının verdiği mesajlar da önemlidir. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 7.245,18 TL, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 23.599,93 TL oldu. Bekâr bir çalışanın bile ‘yaşama maliyeti’ aylık 9.469,35 TL. seviyesinde.
Asgari ücret ne kadar?
Bu yıl enflasyon tahminlerinde sapma göz ardı edilemedi, çünkü seçim ekonomisi uygulanmaya başlandı. Asgari ücrette iki defa artış yoluna gidildi. %95 civarında bir iyileştirme yapılmasına rağmen asgari ücret 5 bin 500,35 TL. Hükümet yine bir atasözümüzü hatırlatan açıklamalar yapıyor. "Ölme eşeğim ölme çayır çimen bitecek" der gibi her gün yeni bir açıklama yapıyor. Enflasyon dörtnala kalkmış, koşuyor. Enflasyon önlenemedikçe bu hıza yetişilmesi mümkün değildir. Hükümetin enflasyon rakamları ile oynaması bize "deve kuşu gibi başını yere gömmek" atasözünü hatırlatıyor. Hükümet görmezden gelebilir ama vatandaş sadece görmüyor bu acı tabloyu bizzat yaşıyor.
Saha çalışmalarında şunu görüyoruz. Ülkemizde mutlu azınlık bizler değiliz, Türkler değildir. Mutlu azınlık yeşil renge boyanmış kâğıdı ile ülkemizde hem gayri menkul alan hem de vatandaşlık elde edenlerdir. Devlete karşı, millete karşı sorumlulukları olmayan mültecilerdir.
Buradan çıkan sonuç da şudur, bizi yönetenler millete karşı kendini sorumlu hissetmiyorlar. Halk isyan ediyor. İş yok aş yok diye haykırıyor. Bu koşulda elbette iş de olmaz aş da olmaz. Bu bir ilimdir. Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bir konuşmasında “hodri meydan” demiştir. Geleceğe dönük gür sedasıyla seslenerek çözemezsiniz demiştir. Çözemezler de. Çözümün yolu Milli Ekonomi Modelidir. Çözümün yolu Sosyal Devlet Milli Devlet projeleridir. Çözümün yolu “İş Aş Haydar Baş” yoludur. Haydar Baş hocanın projelerini uygulayacak olan Bağımsız Türkiye Partisidir onun genel başkanı Hüseyin Baş ve kadrosudur.
Bir kez daha hatırlatalım. Hodri meydan!