Hükümetin Demokrasi Paketinde Ne Var?

Hükümetin Demokrasi Paketinde Ne Var?

Malatyadayız. Malatyalı adeta suskun. Yaşadıkları epeyce morallerini bozmuş durumda. Suriye gündemini  yakından izliyorlar. Kürecikteki füze kalkanı Malatya’yı hedef haline getirmiş durumda. Kayısının para etmemesi Malatya’yı ciddi anlamda etkilemiş durumda. Hükümete bu konuda da küskünler.  Şehrin her noktasına yerleştirilen Tayyip Erdoğan posterleri ve bu resimlere yazılan hayali cümleler Malatyalıları son derece rahatsız etmiş durumda. Bu afişi asanlar adeta gözüne gözüne vurarak halktan ziyada Erdoğan’a bir mesaj veriyorlar.

...

Bu ortamda Erdoğan halka ne diyecek merak etmedim değil. Miting konuşmasına baktığımda Malatyalının derdine derman olacak hiçbir yaklaşım yoktu. Konuşma bildiğimiz mahalle kavgası modunda. İğneyle kuyu kazarcasına bir anlam içeren cümleler bulmaya çalıştım. Gelin bu cümlelerle bir durum değerlendirmesi yapalım.

Sayın başbakan "tencere tavacı bir nesil istemiyoruz" diyor. Yani Erdoğan muhalefet istemiyorum diyor.  Mesaj gayet açık, "ya benden olacaksın ya da yok olacaksın" yaklaşımı ile her fırsatta aba altından sopa gösteriyor. Şu tezata bakın ki, bu başbakan ay sonunda "demokrasi paketi" açıklayacağını söylüyor. Bu paketin içinde ne olduğu henüz bilinmiyor; ne muhalefet biliyor ne de halk biliyor. Nasıl bir demokrasi anlayışı ki, bu paket bir sır gibi saklanıyor. Zaten demokrasi paketini açmak için sürekli ertelemeler yapan Erdoğan başına gelecekleri biliyor olacak ki, paketi açıklayınca çok karşı çıkan olacaktır diyor.

Erdoğan bir başka cümlesinde  "içeride kardeşliğimizi yüceltmeye, dışarıda hakkı savunmaya devam edeceğiz" diyor. Allah Allah, bu nasıl yücelen kardeşlik ki, ülkemiz, tarihinin en bölünmüş dönemini yaşıyor. Ülkemizde Türk - Kürt, Alevi Sünni çatışması tam bir toplumsal barış sorunu haline gelmiş durumda. İktidarları döneminde yaptıklarıyla hep kardeşlerin arasını açmış. "Dışarıda da hakkı savunuyor-muş; pes doğrusu nasıl bir hak anlayışı ki, yaptıkları Müslümanı Müslümana düşman etmek.

...

Sayın başbakanın kullandığı sözlerinden ziyade icraatlarına bakmak gerek. Gelin onun kullandığı literatürü anlamaya çalışalım. Demokrasiden ne anlıyor sayın başbakan gelin bunu deşifre edelim.

BOP'un eş başkanı olarak ABD'nin Irak'a niçin geldiğini en iyi bilenlerden birisi Erdoğan'dır. Demokrasi, insan hakları, kadın hakları diye diye Irak'a gelen ABD'nin kestiği faturaya hep beraber bakalım. Milyonlarca Müslüman hayatını kaybetti; on binlerce Müslüman kadının namusu kirletildi; her yer kan, gözyaşı… Irak ise tarumar olmuş durumda.

Demokrasi Irak'ta kalmadı, oradan diğer Arap ülkelerine getirildi. İşte bu demokrasiyi getiren ekibe en büyük desteği veren AKP hükümetidir.

Mısıra demokrasi geldi, insanlar evlerine giremiyorlar, her yerde çatışma var. Hem de kardeş kardeşi öldürmekle meşgul.

Tunus'a, Libya'ya demokrasi getirdiler. Bu ülkeler bitmiş durumda.

Gelelim Suriye'ye. Demokrasi ve insan hakları adına yaptıkları sadece Suriye'yi değil, bütün dünyayı tehdit etmektedir. Kara bulutlar bütün dünyanın üzerinde dolaşıp duruyor. İşte AKP'nin demokrasiden anladığı bu. Şimdi anladınız mı başbakan Erdoğan'ın açıklayacağı demokrasi paketinin esas maksadını…