İcmal Dergisindeki Manifesto
• Amel esastır Her mü'minin üzerine farz olan amelleri terk etmesinin haram olduğuna inanır. Amelde noksan veya hataları müminin en kısa zamanda gidermesi kaçınılmaz vazifelerindendir. Manevi hayatının tutarlılığı için bunun şart olduğuna inanır.
• Davanın temelinin "insan', insanın da Hakkın muhatabı olduğu açısından hareket ederek kâmil insanın taşıdığı manâ ve ruhu takdim etmeğe çalışır.
• İçtimaî, iktisadi, fikrî, ilmî ve ahlâkî bunalımda olan fertlerin huy ve davranışları her ne olursa olsun, irşâd edilmelerini vazife ve bunun zarurî olduğunu kabul eder.
• "İnandım " diyen her mü'minle asgari müşterekte de olsa beraber olmanın faydalarına inanır.
Bu maddelerin ne anlama geldiği yıllar sonra daha iyi anlaşılmaktadır. Bakın İslam diye yola çıkan grupların geldiği noktaya; bakın sayın hocamızın ve arkadaşlarının bulunduğu noktaya. Dün şeriat diye yola çıkan İslami grupların bugün haçlının safında, Müslümana namlu doğrulttuğunu görüyoruz. Hocamızın dün (Ramazan 2012) iftar programında yaptığı konuşmayı izledik. Anlattıkları yukarıdaki maddelerin açılımından ibaretti. Yani dün ne ise bugün o. Bu cümle çok önemli. öyle bir inancınız ve duruşunuz olacak ki, geçen zaman ve gelişen hadiseler bunu değiştiremeyecek. İşte hocamızın gittiği ve bizi götürmek istediği Sırat-i müstakim yolu.
1985 yılında ilk defa tanışma fırsatı bulduğum İcmal dergisinin dağıtımında bana da görev verildi. Fatih'de horhor caddesinden inerken bir zücaciye dükkânına girdim. Sahibi sakallı ve görüntü olarak mütedeyyin bir insana benziyordu. Dergiyi vereyim derken, kovuldum. Bunun üzerine bize tavsiye edildiği gibi, insan ayrımı yapmadan dergi dağıtıyordum. Yaşadığımız süreç esnasında, ilgisi yok dediğimiz birçok insanın İcmal kervanına katıldığına şahit oldum. Hocamız İCMAL yoluyla insanları, çevremizi, toplumu, ticareti ve de kendimizi tanımamızı bu yolla temin ediyordu. Geçen yıllar içerisinde hocamızın bu metodunun ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk.