İŞ AŞ HAYDAR BAŞ HERKESE 5 BİN MAAŞ
Gezimizin son durağı Karadeniz illeri. Bu bölgede gördüklerimiz, ülkenin genel tablosu ile uyumlu.
Son aylarda Suriyeli mülteciler gözle görünür hale gelmişler. Artık trafikte, kucağında bebeği bir anne veya ayağı çıplak bir çocuk görülüyor. Bu resim AKP’nin dış politikasının karnesi olarak milletin karşısına çıkıyor. Karadeniz’e kadar ulaşan bu tablo Türkiye’nin tamamında kendini gösteriyor. Sınırlarımızda açık kapı politikası uygulanarak ülke güvenliği sıfırla çarpılmıştır. Seçmen yaşanan bu mağduriyetlerin ana sorumluları olarak Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve AKP hükümetini görmektedir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kadroları kadın erkek genç yaşlı tam bir Kuvayı Milliye bilinci ile çalışıyorlar. Oy sözü almak için adeta zamanla yarışıyorlar. Biz de şahit olduk, vatandaş kararını Haydar hocadan yana vermiş. Oy sözü istenince şeref sözü vererek “oyumuz BTP’ye” diyorlar.
Bir başka gelişme oy sözü verenler kendi çevrelerinde de BTP ye oy sözü topluyorlar. Hatta vatandaşın bir tanesi “biz BTP için değil kendi geleceğimiz için Haydar hocanın yanındayız. Baksana iş olarak aş olarak BTP’den başka çözümü olan yok” diyorlar.
Gittikçe derinleşen ekonomik kriz tablosundan, vatandaş tek tek etkilenmiş durumda. 2002 yılından beri arka arkaya iktidar edilen AKP havlu atmış durumda. Asgari ücret konusunda bile “benden bu kadar daha fazla istiyorsanız BTP’ye oy vereceksiniz, Haydar hocayı destekleyeceksiniz” deme noktasına geldiler. Rusya meclisi Duma'da Haydar hocanın yaptığı 5 saatlik meclis konuşması milletin hafızasında yer etmiş durumda. Toplumun her kesimi BTP’nin yükseliş trendini hayranlıkla izliyor ve destek oluyor. Seçmen “bugüne kadar oyumu AKP’ye verdim, diğer partilere verdim de ne oldu. Bizi oyalayıp durdular, artık oyum Haydar hocaya” diyor. Toplumda seçmen kendiliğinden gelip BTP’nin el ilanlarını alıyor ve dağıtıyor.
...
Rize başta olmak üzere Karadeniz bölgesinde seçmen diğer seçimlerde yaptığı gibi evlerine AKP bayraklarını asmıyor. Milletin gönlünden Tayyip Erdoğan sevgisinin kaybolduğunu bunun yerine haydar hocanın sevgisinin yer ettiğini ifade eden seçmenlerle karşılaştık. Seçmenlere sorduğumuzda BTP’ye toplu destek vermek üzere adeta toplumsal bir mutabakat sağlanmış izlenimi aldık.
Gençler ve ev hanımları bu seçimin belirleyiciler olacak. Özellikle 1500 TL ev hanımı maaşı kadınları heyecanlandırıyor.
İşçi, memur ve emekliler “5000 TL asgari ücret karşısında ilk defa insan yerine konduk” diyorlar.
“Bizi haydar hoca hatırladı biz de onu unutmayacağız” diyorlar.
Seçmen Haydar hocanın para politikasını iyiden iyiye hazmetmiş; doları değil, maden varlığımızı teminat gösterip paramızı basacağını anlatıyorlar; bu bizim hakkımız diyorlar.
...
Gece geç vakit gittiğimiz lokantada AKP il yönetiminden bir yetkili masamıza geldi. Seçim sonuçları konusunda düşüncesini sorduğumuzda "bu memlekette %22 ile seçime giren Ecevit %1 aldı dedi" Halktaki AKP’ye karşı ilgisizlik morallerini bozmuş.
AKP yıllar boyunca devletin temel prensiplerini, milletin ahlaki, dini yapısını ve kültürünü içten içe tahrip etti; adeta pasın içe işleyerek demiri çürütmesi gibi. AKP hükümeti bir algı yönetimi ile lale devrinin şatafatını gösterdi. Oysa cari açık, dış ticaret açığı ve borçlanma aldı başını gitti. Artık mızrak çuvala sığmıyor. AKP’nin tek başına iktidarı boyunca "demokratik krallık" uygulanmıştır, millet yok kabul edilmiştir. 2002’den 2013’e kadarki dönemde hane halklarının borcu tam yüzde 5 bin 600 artmıştır. Yani vatandaşın kendi borcu tam 56 misline çıkmıştır. Atatürk Samsuna çıktığında “paşam paşam düşman tarlama gelene kadar ben kendi işime bakarım” diyen çiftçi misali, Türk milleti AKP hükümetlerinin uygulamalarına müdahale etmemişti. Ancak başta AKP’nin havlu atması ve vatandaşın tek tek mağdur olması ile Türkiye yeni bir döneme girdi. Artık her bir vatandaş sloganlara değil projeye destek vermektedir.
...
Bu seyahat esnasında lider farkını daha iyi görmüş olduk. Haydar hoca bütün toplumu ekonomi konusunda, milli ve dini duruş konusunda yetiştirmiş. Yıllardan beri “Ayağa Kalk Türk milleti” diye haykıran Haydar hocanın çığlığı sonuç vermiş. Yurt gezimiz esnasında yaptığımız bir tespit de şu: Uyutulmuş ve uyuşturulmuş seçmen ilkbahar mevsimini yaşıyor. Rengarenk açan, etrafına envai çeşit koku saçan çiçekler misali harekete geçmiş vaziyette. Bütün algı operasyonlarına rağmen, “ben de varım; ben de oy sözü veriyorum; son şansımız Haydar hoca ve BTP diyorlar.”
Seçmenin yakasındaki rozet ne olursa olsun bu sefer kendisi için, ailesi, vatanı ve bayrağı için; değerleri için oyunu Bağımsız Türkiye Partisi’ne vererek hakkına sahip çıkacak.
Seçmenin nabzını kendi ifadesiyle şöyle özetleyebiliriz “İŞ AŞ HAYDAR BAŞ HERKESE 5 BİN MAAŞ”