Kerbela’da dünyanın yeniden kuruluşuna şahit olduk
İmam Hüseyin ve kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas (as) ın doğum günlerinde, onuncusu tertiplenen
etkinlikler için Kerbela’daydık.
Necef havaalanında sabahın erken saatlerinde protokolle karşılandık. Bizi Kerbela’ya getirdiler ve
otele yerleştirdiler. Ardından İmam Hüseyin efendimizin türbesini ziyaret ettik. Günün her saatinde
mahşeri bir kalabalık var. İnsanlar gözyaşlarıyla bir muhabbet seli içinde ziyaret ediyorlar, İmam
Hüseyin efendimizi.
…
49 ülkenin katılımı ile tertiplenen bu etkinliklere dünyanın dört bir yanından delegeler davet
edilmiş. Şaban ayının 3. günü Kerbela’da İmam Hüseyin Efendimizin türbesinin de olduğu külliyede
bu etkinlikler başladı. Açılışta katılımcı bazı ülkelerin delegelerine konuşma hakkı verildi. İlk defa
Türkiye’den de bir konuşmacı davet edilmişti; o da Prof. Dr. Haydar Baş hoca idi. Kerbela tv
konuşmaları canlı olarak yayınladı. Bütün dünyanın nabzı özellikle Şii dünyanın nabzı Kerbela'da
atıyordu. Hocamızın mesajları delegeler tarafından ilgiyle dinlendi.
…
Haydar Baş hocamız, Müslümanların ortak paydasının Ehl-i Beyt olduğunu her fırsatta belirtiyor.
İslam’ı anlama ve yaşamanın Ehl-i Beyt’i tanımak, sevmek ve onların yolundan gitmek olduğunu
eserleriyle ortaya koyuyor.
Dünyanın muhtelif ülkelerinden gelenler Haydar Baş hocamızı yakinen takip ediyorlar. Özellikle
Ehl-i Beyt külliyatı konusunda heyecan yaşıyorlar. Her bir İmam için kitap yazılmış olmasının İslam
tarihinde bir ilk olduğunu belirtiyorlar. Şii - Alevi - Sünni kardeşliği açısından tarihi adımlar atıldığının
altını çiziyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın kaleme aldığı Ehl-i Beyt külliyatı, İslam medeniyetine hediye edilmiş
tarihi bir hizmettir. Şimdiden İslam klasikleri arasına girmiş vaziyette.
…
Çok öteye gitmeye gerek yok. Program icra edilirken bile Şii - Sünni çatışmasının fitilini çekmek için
fitne boş durmuyordu. Aynen Suriye’deki muhaliflerin bayrağını taşıyan Sünni grup IŞİD, Samarra’da
İmam Hasan el Askeri türbesini kuşatmış durumdaydı. Bu sıradan bir provokasyon değildi. O sıralarda
Şii’lerin tepkilerini görmek gerek. Kutsalına dokunduğunuzda insanların gözünü daldan budaktan
esirgemeyeği ayan beyandır. Emperyalist devletlerin bölgemize biçtiği kaftan olan kaosun artması
için, sürekli Şii - Sünni çatışması tetikleniyor.
...
Bundan 3 yıl önceye (2011) gidelim. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Suriye de Şii - Sünni çatışması
çıkartmak istiyorlar, bu ateş bütün İslam coğrafyasını saracak, bunu engellememiz gerek diyerek kısa
zaman içerisinde Bursa’da Uluslararası Ehl-i Beyt sempozyumu düzenlemesi ve ardından defaten
yurdun muhtelif illerinde Ehl-i Beyt etkinlikleri düzenlemesi, Türkiye özelinde ama dünya genelinde
bir farkındalık oluşturdu.
…
Etkinliklere Türkiye’den katılan Alevi ve Şii kanaat önderleri ile tanışıp konuştuk. Bu insanlar ilk defa
ülkemizden bir konuşmacıya söz verildiğini ve gurur duyduklarını ifade ediyorlar.
Bir başkası ise liderlerin geç anlaşıldığını, toplumun önünden gittiklerini ifade etti. Konu hocamızın
Ehl-i Beyt konusundaki çalışmaları idi. Bu çalışmalar ile ilmen ve toplumsal barış açısından çok
kazanımlar elde edildiğini ifade etti.
Haydar Baş hocamızı dünyanın tanıdığını ve istifade ettiğini dile getirdiler.
…
Bir taraftan İslam âlemini karartmaya çalışanlar, diğer taraftan Ehl-i Beyt ışığı ile İslam âlemini
aydınlatan Prof. Dr. Haydar Baş. Ölçü çok net, yarasalar aydınlık istemezler.
Evet, dünya yeniden kuruluyor. Kerbela ve Necef’ten bunu görmek Allah (cc) a bir şükür sebebidir.