Kerbela Mezalimi Hala Yürekleri Dağlıyor

Kerbela Mezalimi Hala Yürekleri Dağlıyor

Hz. Hüseyin'in kıyamı, Gadir-i Hum hutbesinde beyan buyrulan, halife ve hidayet imamı olarak tayin edilen Ehl-i Beyt imamlarının hak arayışıdır. Hakkın emrinin tecellisi için canı pahasına bir kalkışmadır. Peygamberimiz Gadr-i Hum hutbesinde "Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından olan Benim neslimin hakkıdır." buyurmuştur.

Yezid hakkı olmayan hilafet makamını işgal etmektedir. Uygulamaları ile İslam’a ve Müslümanlara zarar vermektedir. Halk bundan son derece rahatsızdır. Kufeliler İmam Hüseyin efendimizi halife olarak görmek istemektedir. Çok sayıda mektupla bunu bildirirler. Kufelililerin ısrarlı davetleri üzerine İmam Hüseyin aile efradı ve yarenleri ile Kufe'ye doğru hareket eder. Ancak Kerbela'da Yezid'in ordusu tarafından orantısız bir güçle önü kesilir.

 "Siz beni mektuplarla Kufe'ye davet ettiniz, istemiyorsunuz madem gideyim" demesine rağmen müsaade edilmeyerek, peygamber soyunu kırıma uğratma kastı ile çoluk çocuk demeden aile mensupları ile birlikte hunharca şehit edilmişlerdir. İmam Hüseyin Muharrem ayının 10'unda Kerbela’da şehit edilmiştir.

Haram aylarda kan dökülmez, cana kıyılmaz ve hiçbir canlının hayatına kast edilmez, kural budur. Ancak buna rağmen sözde halife Yezid, İmam Hüseyin'i çocuklarını, aile efradını ve sülalesini önce susuz bırakmış ardından şehit etmiştir. Yezid’in on binlerce kişilik ordusu karşısında İmam Hüseyin sadece 73 kişiydi. Kerbela katliamı ile İmam Hüseyin'in şahsında onların makberi müminlerin kalbi olmuştur.

“Mihnet-i Âdem degül mânend-i endûh-i Hüseyn

Fîl-mesel bir şu’ledür berk-ı belâdan ol şerer

Eşref-i halk-ı cihânun ekber evlâdını

Katl iden dünyâda vü ukbâda olmaz behrever (1)

Çeviri: Âdem’in mihneti, Hüseyin’in çektiği sıkıntı gibi olamaz; sözgelişi Hüseyin’in sıkıntısı belâ şimşeğiyse, Âdem’in mihneti onun bir alevi, bir kıvılcımıdır. Bütün insanların en şereflisinin büyük evladını öldüren kişi, hem bu dünyada hem de öbür dünyada muradına ermez.”

Kıyıma uğratılmak istenen Ehl-i Beyt nesli, Kerbela’nın şahidi İmam Zeynel Abidin yoluyla devam etmiş ve dünyaya yayılmıştır. Allah, bu pak neslin hak olan yolunu ve yolcularını korumuştur.

Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bu pak neslin hayatını kitaplık çapındaki Ehl-i Beyt eserleri ile kaleme alarak İslam alemine çok ciddi eserler kazandırmıştır. Allah bizleri şefaatlerinden mahrum eylemesin.

“Hoş ol ki, yâd kılub Kerbelâ şehidlerinin

Zamân zamân töke lü’lü’-i şâh-vâr-ı sirişk

Ger olmasaydı garaz mâtem-i Hüseyn-i Şehîd

Riyâz-ı dîdeden olmazdı cûy-bâr-ı şirişk (2)

Çeviri: Kerbelâ şehidlerini anarak zaman zaman inci gibi gözyaşı döken kişiye ne mutlu! Amaç, Şehid Hüseyin’e yas tutmak olmasaydı, göz bahçelerinde gözyaşı oluşmazdı.”

Kaynak:

1,2 Fuzûlî, Hadîkatü’s-Sü’edâ (Erenler Bahçesi) eseri